KENDİ TASARRUFUMUZU KENDİMİZ YAPARIZ !

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç da 11 Eylül'de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) cayma hakkı süresinin 2 aydan 2 ile 3 yıla kadar artırılması için SPK'ya talepte bulunulduğunu açıklamıştı. Türkiye Kamu Sen Ordu İl Temsilcisi Ömer Okumuş ile konu hakkında konuştuk. Yeni ekonomik program çerçevesinde otomatik bireysel emeklilik sistemi zorunlu hale geliyor diyen Okumuş; ''Bununla ilgili yapılacak ekonomik program içerisinde kaynak oluşturmak anlamında bireysel emekliliğin 3 yıl zorunlu olması söz konusu olacak. Daha önce 2 ay sonra bireysel emeklilikten vazgeçebilen vatandaşlar artık bu sistemden çıkmayacak. 12 milyon kişi 2017 yılının başında sisteme girmişti. 2 ay sonra ise kişi sayısı 5 milyona kadar düşmüştü yani yaklaşık yüzde 60'ı sistemden çıkmıştı. Ama bu şekilde sistemde 3 yıl zorunlu olarak kalma olayı ekonomik anlamda sıkıntıların olduğunu da bizlere net bir şekilde gösteriyor. Bu 3 yıllık sürenin çok saçma olduğu da yine net bir şekilde görünüyor. Üstelik yeni ekonomik programla başka kaynaklar oluşturmak gerekirken yine çalışandan para kaynağı oluşturmanın pek mantıklı olduğu kanaatinde değilim. Bireysel emekliliğin bu şekilde yapılandırılmasına gerek yok. İsteğe bağlı yapılmalıdır. Sisteme girmek isteyenler alt-üst limiti belirleyip ona göre sistemin içine dahil olmalı. Bu ne kadar vicdani bilemiyoruz. Biz maaşlara ek zam beklerken bir de elimizdekini almaya çalışmaları açıkçası kabul edilebilir bir şey değil. Zaten sisteme 45 yaşını doldurmamış olan herkesi dahil etmeleri söz konusu olacak. Daha önce yaşadığımız deneyimler de var bu konuyla ilgili. Geçmiş hükümetler döneminde tasarruf teşvik fonu ve konut edindirme fonunun nelere mal olduğunu, bizden kesilen paraların nasıl heder edildiğini görmüştük. Geri alırken de zaten bu paraların bir kısmını geri alamamıştık. Dolayısıyla vatandaş kendi tasarrufunu kendisi yapabilir. Onun için bireysel emeklilik sisteminin doğru bir sistem olmadığını, eğer yapılacaksa da isteğe bağlı bırakılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'de 12 milyon civarında çalışan var. Eğer siz 12 milyon çalışanın 45 yaşını doldurmamış olan grubunu bu işin içerisine çekerseniz ve 3 yıl çıkılmasını engellerseniz, bu paraların nerelere, hangi kaynaklara aktarılacağı da açıkçası büyük bir soru işareti oluşturur. Kaynak bitti diye böyle bir şey yapıyorlarsa eğer o zaman başka bir şey konuşmamız gerekir. Ülkedeki dövizdeki hareketlilik ve enflasyonun hareketliliği göz önünde bulundurarak, çalışanların şu anda dar boğazda olduğunu düşünerek hem asgari ücreti hem de çalışanları destekleyecek yeni bir sistem oluşturulması hatta maaşlara ek zamlar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz'' ifadelerini kullandı. 

Haber: Emrah Karakuş