Türk Eğitim-Sen Ordu Şubesi Başkanı Ömer Okumuş, ''2016-2017 Eğitim-Öğretim yılı sona erdi. Tabi öğrenciler için bitti diyebiliriz. Başarılı olan öğrenciler için sıkıntı yok, ama başarısız olan ve zayıfı olan öğrencilerimiz var. Bizim onlara tavsiyelerimiz kısa bir dinlenme molası yaptıktan sonra girecekleri sınavlara hazırlanmaları ve böylece başarısızlıklarını telafi etmeleridir. Bu konuda sadece öğrencilere değil velilere de büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuklarımızın her birinin akademik eğitim alamayacağı ve aynı zeka seviyesinde aynı beceri seviyesinde olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunu göz önünde bulundurarak her birinin akademik eğitim alması mümkün değilse ve bu öğrencilerimizin de çocuk olduğunu, insan olduğunu unutmamak lazım. Sonuçta bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bu ülkenin ara elemana da ihtiyacı olduğunu, herkesin üniversite mezunu olamayacağı gerçeğini göz önünde bulundurarak değerlendirmeliyiz. Çocuklarımıza onu gerçekten sevdiğimizi, onun iyiliği için uğraştığımızı çocuklara htirmemiz ve göstermemiz lazım. Söylemek tek başına yeterli değil, yapmak da lazım. Çocukları başka çocuklarla karşılaştırmamalıyız ve kıyaslamamalıyız. Başkasının çocuğu başarılı oldu sen neden başarılı olamadın gibi söylemlerden uzak durmalıyız. Çocuklarımızı kendimizden uzaklaştırmamak ve ya da onların beceri ve yeteneklerinin çok üstünde beklentiler içerisinde olduğumuzu onlara ifade etmememiz gerekiyor. Kendi öğrencilik yıllarımızı çok çabuk unutuyoruz. Geçmişte kendi öğrencilik yıllarımızda başarılı, orta başarılı ve başarısız olan arkadaşlarımız da vardı. Yani başarısızlık sadece bugüne mahsus değil. Geçmişte de vardı, bugün de var ve yarın da olacak. Dolayısıyla bizim öncelikle yapılması gerekeni iyi niyetle, çocuklarımızın yapıp yapmaması ile ilgili değerlendirme yapıp ona göre bulundukları kapasiteye göre onlardan bir takım beklentiler içinde olmanın daha doğru olduğu noktasından hareket etmek lazım'' dedi.
''ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK TAMAMEN BİTİRİLMELİ''
Türk Eğitim-Sen Ordu Şubesi Başkanı Ömer Okumuş, ''Bu sene özellikle 15 Temmuz süreciyle başlayan büyük bir sıkıntı söz konusuydu. Malum hala açıkta olanlar, ihraç edilen ve açığa alınan öğretmenler var, dolayısıyla bu sebeple Türkiye de büyük bir travma yaşadı zaten. Buna bağlı olarak ne yazık ki darbe kalkışması neredeyse Milli Eğitim Bakanlığı tarafından fırsata dönüştürülüp, sözleşmeli öğretmenlik denilen bir model ikame edilmiş oldu. Açıkçası biz bunu doğru ve ahlaklı bulmuyoruz, kesinlikle yanlış bir sistem. Ve bütün bunlara rağmen ne yazık ki 63 bin civarında ücretli öğretmenimiz çalışıyor. Bu verilerin tamamı tabi ki Milli Eğitim Bakanlığının verileridir. Dolayısıyla bizim temel hedefimizin şu an itibariyle ücretli öğretmenlik olayını tamamen bitirmek, kadrolu öğretmen istihdam modelini oluşturmak olmalı. Ve güvencesiz çalışma sistemi olarak değerlendirilebilecek sözleşmelik sisteminin Milli Eğitimde ve devletin hiçbir kurumunda olmaması gerektiğini savunmamız gerekir ve bunun doğru olan modelinin yerine koymamız lazım''dedi.
''HEPİNİZİ BİZ YETİŞTİRDİK''
Türk Eğitim-Sen Ordu Şubesi Başkanı Ömer Okumuş, ''Öğretmenler üzerinde çok büyük baskılar var. Ne yazık ki bakanlarımız bizimle aynı kökenden gelmedikleri için, yani meslektaşlarımız olmadıkları için, öğretmen olmadıkları için bizim hakkımızda değerlendirme yaparken sanki öğretmen bakış açısıyla değil de velilerin değerlendirmeleri ya da kıraathanedekilerde yapılan sohbet tarzında değerlendirme içine girdiklerinden dolayı bizi kırmaktalar. Öğretmeni itibarsızlaştırmak ne ülkemize ne milletimize ne de devletimize bir fayda sağlamaz. Bu ancak bize zarar verir. Unutulmamalıdır ki sayın Bakan ve bütün vatandaşlarımızı, hepinizi biz öğretmenler yetiştirdik. Her evde biz varız. Biz de insanız, bir makine değiliz. Bizler de mükemmel değiliz. Eksiklerimiz hatalarımız mutlaka vardır ama bu ülkenin ne kadar eksiği varsa, vatandaşın ne kadar eksiği varsa bizim de o kadar eksiğimiz var'' dedi.
Haber: Emrah Karakuş