KEMAL KILIÇDAROĞLU ORDU'DAN SESLENDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluştuğu toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Vatandaşı partisine göre ayırmak doğru değil. Hepimiz aynı otobüsteyiz diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti; ''Aynı bayrağın altında kardeşçe yaşamak istiyoruz. Sanki savaşa gidiyormuşuz gibi algı yaratırlar. Yok öyle bir şey. Bu seçimde sadece yerel yöneticiler seçeceğiz. Vatandaşın en rahat ulaştığı kişi muhtardır. Belediye başkanına ulaşamaz, milletvekiline ulaşamaz, bakana ulaşamaz, müsteşarlara, daire başkanlarına ulaşamaz ama muhtarlara ulaşır. Çünkü muhtarın kapısı her zaman halka açıktır. Biz boşuna muhtarlar demokrasinin yapı taşıdır diye boşuna demiyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi getirenler muhtarlardır. Ordu’da inşallah Mustafa Adıgüzel seçilecek. İlk yapacağı işte birlikte yönetim kavramını herkese anlatacak. Birlikte yönetim nedir. Büyükşehir belediyesi ve ya ilçe belediye başkanı, beldenin herhangi bir mahallesi ile ilgili karar alacaksa önce o muhtarın görüşünü alacak. Gerekirse muhtarı belediye meclisine davet edecek ve görüşünü alacak. Bakıyoruz, mahalleyle ilgili karar alınıyor ve mahalle muhtarının karardan haberi yok. Sosyal yardım yapılıyor. Sosyal yardım kime yapılır. Genelde bizim partiye oy ver sana yardım edeceğiz derler. Bu insanlık dışı bir olaydır. Yardım yapılırken, sağ elin verdiğini sol el görmemelidir. Neden, insanlık onuru denen bir kavram var. İnsanın yoksulluğunu açık etmeyeceksin. Ona yardım yaparken onun onurunu koruyacaksın. Bir mahallede yoksulun kim olup olmadığını ise en iyi muhtar bilir. O nedenle biz söylüyoruz sosyal yardım yapılırken, bunu muhtarlar aracılığıyla yapacaksınız. Çünkü muhtarlar fakir insanlar arasında ayrım yapmaz'' dedi. ''17 YILDIR FINDIK SORUNUNU ÇÖZEMEDİLER'' Kılıçdaroğlu; ''Bir siyasal parti tek başına 17 yıldır iktidar. 17 yıldır ne istedilerse verdiler. 17 yılda fındık sorunu çözülmez mi ya. Bir yılda, altı ayda fındıkta çözülecek sorunlar 17 yıldır neden çözülmüyor. Yakında fındık ithal ederlerse hiç şaşmayın. Aklınıza gelir miydi saman ithal edileceği, aklınıza gelir miydi nohut ve mercimek ithal edileceği. Devlet adaletle yönetilir. Fındık sorunu ben bildim bileli var. Bir türlü çözmüyorlar. Fındık üreticileri, sorunun çözmeyen iktidara sahip çıkıyor. Niye sen sorunu çözmedin biz de perişan olduk. Ağustos ayında fındığı topluyorsunuz, Eylül ayında satıyorsunuz. Ekim’in sonunda da fındık fiyatı açıklanıyor. Zaten vatandaş sattı fındığı. Düşünerek sandığa gitme zamanı. 17 yılda şu olsa ben kabul ederdim. Efendim ben sorunu çözecektim ama bir koalisyon ortağım var bana izin vermedi. Tek başına iktidarsın, istediğini yaptın'' dedi. ''BEN SANA O PARAYI BULACAĞIM, YETER Kİ SATMA'' Kılıçdaroğlu; ''Şimdi sıra silah fabrikasına geldi. Hepsini sattılar. Tank palet fabrikasını satacaklar. Bugünkü değeri 20 milyar dolar olan silah fabrikasını satacaklar. Dünya’da tank üreten beş fabrikadan biri. En başarılı fabrikalardan biri. Bu fabrikayı Katar Ordusuna neden peşkeş çekiyorsun. Neden veriyorsun. Milliyetçi arkadaşlarıma sesleniyorum. Şimdi onlar mı milliyetçi oluyor biz mi? Ben sana o parayı bulacağım, yeter ki satma. Katar’la sözleşmeyi iptal et, bir hafta içinde sana 50 milyon doları bulmazsam siyaseti bırakacağım” dedi.  ''ESNAF HER DEFASINDA GİDİP OY VERDİ'' Kılıçdaroğlu; ''Esnaf odalarımızın başkanları da burada. Esnaf kan kaybına uğruyor. Binlerce esnaf kepenk kapatıyor. Esnafın ne günahı var. Esnafın en büyük özelliği devlete yük olmaz. Bir de vergi verir. Mesleğin sürmesini sağlar. Ama esnaflık yok oldu. Neden? Çünkü büyük alışveriş merkezleri kurdular. Alışveriş merkezlerine karşı değiliz ama bu ülkede yaşayan esnaflarda var. Bu esnafında evine ekmek götürmesi lazım. Diğer ülkelerde alışveriş merkezleri haftanın bir günü tümüyle kapalıdır. Halk, o gün gider esnaftan alışveriş yapar. Bizde ise 24 saat neredeyse açık. Vatandaşlar esnafa gitmiyor. Esnafı bu durumu sokan siyasal partiye esnaf ne yaptı. Her defasında gidip oy verdi. İnsaf, bu seçimin bu özelliği var. Düşünerek, elimizi vicdanımıza koyarak sandığa gideceğiz'' dedi. ''VATANDAŞ SOĞAN KUYRUĞUNA GİRİYOR'' Kılıçdaroğlu; ''Nasıl oluyor da 17 yılın sonunda bu ülkenin vatandaşı soğan kuyruğuna giriyor. Birde alay ediyorlar. Efendim varlık kuyruğu o diyorlar. O kuyruk varlık kuyruğu olsa ilk sırada iktidar mensupları olurdu. Ne varlığı, ne kuyruğu ya?'' dedi. ''HİÇBİR CUMHURİYET DÖNEMİ HÜKÜMETİ BU KADAR VERGİ TOPLAMADI'' Kılıçdaroğlu; ''217 yılsonunda geldiğimiz nokta belli. Fabrikaları sattık, her şeyi ithal eder noktaya geldik. Vatandaşlardan 2 trilyon dolatın üzerinde vergi aldılar. Hiçbir Cumhuriyet dönemi hükümeti bu kadar vergi toplamadı. Beş yüz milyar dolara ulaştı borcumuz. Fabrikalar satıldı 70 milyar dolara, şimdi hepimiz soğan kuyruğundayız. Nereye gitti bu paralar. Devleti Devlet yapan üretmektir. Üretirsen güçlü Devlet olursun'' dedi. ''HARCADIĞIN HER KURUŞUN HESABINI VATANDAŞA VERMEK ZORUNDASIN'' Kılıçdaroğlu; ''Güney Kore’den önce bizim otomobilimiz vardı. Şimdi onların 3- 4 tane otomobili markası var. Biz ise; üreteceğiz diyorlar ama ortada bir şey yok. Otomobil üretiyoruz diyerek milleti kandırdılar. Türkiye otomobil üretebilir ama güçlü bir siyasal irade lazım. Ne lazım vatan sevgisi, bayrak sevgisi lazım. Ne lazım harcadığın her kuruşun hesabını vatandaşa vermek lazım'' dedi. Haber: Emrah Gemicioğlu