Karbonmonoksit gazı zehirlenmelerinin önüne geçmek için dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğini ifade eden Dr. Savrun, ''Soğuk kış günlerinde ısınmak için soba kullanılan evlerde yanlış kullanım, ihmal ve hatalı baca bağlantılarından dolayı çok sayıda zehirlenme vakaları yaşanıyor'' dedi. Sözlerini sürdüren Savrun, ''Vatandaşlarımız bu konuda çok dikkatli olmalıdır'' diyerek, şu ifadelere yer verdi; ''Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, tatsız ve irritan olmayan bir gazdır. Bu sebeple kişilerin zehirlendiğini anlamaları diğer klinik tablolara göre daha zordur. Kapalı ortamlardaki açık ocakların, bacası çekmeyen soba, şofben, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeniyle meydana gelebilir'' dedi.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri neler?
Dr. Savrun; ''Hastalar bulantı, kusma, baş ağrısı, gribal enfeksiyon geçiriyor gibi vücudunda bir hantallaşma hissi (ateş olmadan), dalgınlık, yorgunluk hissi, nefes darlığı, kalp çarpıntısı gibi farklı bulgularla başlayabilir. Zehirlenmenin ileri aşamalarında, kalpte ritm bozuklukları, kalp krizi geçirme hatta kalp ve solunumun durmasına bağlı ölüm olayları da gelişebilmektedir. Ayrıca hiçbir bulgu vermeyen kısa süreli maruziyetlerde görülebilmektedir ve kan tetkiklerinde saptanabilmektedir'' dedi. Tanı konulması için öncelikle şüphelenilmesi lazımdır diyen Savrun; ''En önemli nokta; risk faktörü olanların acile başvurmalarında düşünülmelidir. Benzer semptomların aynı ortamda olan 2 ve üzeri kişilerde görülmesi. Örneğin bir ailede herkesin aynı anda baş ağrısının olması (yaş fark etmeden) ya da aynı ortamda iki ve daha fazla kişide eş zamanlı bulantı olması gibi durumlarda akla getirilmelidir'' dedi.
Karbonmonoksit zehirlenmesinde ne yapılmalı?
Dr. Savrun; ''Öncelikle zehirlenmeye sebep olan ocak, sohbet vs ise kapatılmalı. Evin varsa doğalgaz akımı kesilmelidir. Pencereler açılmalı ya da kırılmalıdır. Etkilenen ya da etkilenme ihtimali olan herkes temiz havaya çıkarılmalıdır. Eğer apartman gibi çok hanenin olduğu yerde apartmandaki diğer kişilerde uyarılmalıdır. 112 acil sağlık hizmeti hemen aranmalıdır. Kalbi ve solunumu durmuşsa kurtarıcı kalp masajı ve solunum müdahalesine başlanmalıdır'' dedi. Karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesi olan veya teşhisi konulan her hastaya, hızla yüksek dozda tercihen yüzde 100 oksijen tedavisi başlanmalıdır diyen Savrun; ''Ağır karbonmonoksit zehirlenmesinde, karboksihemoglobin düzeyi yüzde 40’dan fazla, kalp-dolaşım sistemi ve nörolojik bozuklukları fazla olduğundan,gebe hastalarda hiperbarik oksijen tedavisine gerek vardır'' dedi.
Önlemler hayat kurtarır?
Dr. Savrun; ''Ev ve işyerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların düzenli bakımlarının yaptırılması çok önemlidir. Doğalgazla çalışan cihazlarına yeterli oksijen sağlanması için hava girişinin açık tutulması da önemli bir faktördür. Baca bağlantısının ve tıkanık olmadığı kontrol edilmesi, kapalı garajda araçlarınızı uzun süre çalışır durumda bırakmalıdır. Lodoslu havalarda, soba yakarken daha dikkatli olunmalı ve elzem değilse kullanılmamalıdır. En önemlisi ise mutlaka karbonmonoksit sensörleri kullanılmalıdır'' dedi.