İŞSİZLİK PSİKOLOJİYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!

İşsizlik sadece maddi olarak sıkıntı anlamına gelmiyor. İşsiz kalmak aynı zamanda psikolojik ve fiziksel sorunlara da yol açıyor. Konu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Klinik Psikolog Merve Kılıç; ''Yapılan araştırmalara göre işsizlik oranlarında son yıllarda epey artış gözlenmektedir. Bu durum, iş arayışı içerisinde olan kişileri maddi açıdan etkilemekle birlikte psikolojik yönden de olumsuz etkilemektedir'' dedi. Sözlerini sürdüren Kılıç, şu ifadelere yer verdi; ''İnsanın başına gelebilecek en kötü durumlardan biri olarak tanımlanan işsizlik, bireyin ruh haline de zarar veriyor. Çünkü bir insanın yaşadığı ortamda belli beklentileri karşılayabilmesi mesleki işlevselliğiyle doğru orantılı. Yetişkin bir bireyin, yaşamını sürdürebilmesi, beslenme, barınma gibi gerekli fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, özgür olabilmesi için çalışması gerekir. Eğer kişinin bakmak veya yardım etmekle yükümlü olduğu bir ailesi varsa, bu durum işinde devamlılığı ve başarma ihtiyacını beraberinde getirir. Bu durumdaki bir yetişkinin bir işi yoksa veya mesleki işlevselliği düşükse zamanla hayatın getirdiği zorunluluk ve sorumlulukların yapılamamasıyla kişinin sosyal destek mekanizmaları, stresle baş etme kapasitesi ve yolları, kişilik özellikleri gibi değişkenlere bağlı olarak işsiz bireylerde farklı psikiyatrik bozukluklar gelişebilir. En sık görülen bozukluklardan biri depresif bozukluktur. Bu süreçte kişi kendini günün büyük çoğunluğunda moralsiz ya da kaygılı hisseder. Gelecek kaygısı ve işlerini nasıl düzene sokacağıyla ilgili sürekli düşünmeye başlar. Bunlara ikincil olarak da iştah, uyku, dikkat, bellek problemleri ortaya çıkabilir. Zamanla hayata karşı istek ve ilgi kaybı ile enerjide azalma gözlenebilir. Kişi kendini beceriksizlik, yetersizlikle aşırı biçimde suçlayabilir. Bunlar kişinin kişiler arası, aile içi işlevselliğini de etkilemeye başlayıp en az iki hafta boyunca nerdeyse her gün oluyorsa depresif bozukluk açısından kişinin değerlendirilmesi gerekir. Bazen de kişinin kaygıları daha yoğun şekilde artıp günlük etkinliklerle bile yapamayacağına ya da yanlış yapacağına dair kaygılar oluşabilir. Yine bu durumda da kişinin kaygı bozuklukları açısından değerlendirilmesi gerekebilir. Bu iki durum iç içe gözükebileceği gibi farklı belirtiler ve durumlar da kişilerde gözlenebilir'' dedi.   ''İşsizlik değersizlik duygusu yaratıyor'' Kılıç; ''En ağırı da, bir işte çalışma sayesinde kazanılan değerlilik duygusunun ve geleceği kurma umudunun yitirilmesi. Yani işsizlik insanda gizliden gizliye bir işe yaramazlık, değersizlik duygusu yaratıyor. Psikolojik yakınmaların, özellikle işsizliğin altıncı ayından sonra artmaya başladığı ve dokuzuncu ayda en yüksek düzeyine ulaştığı bulunmuş. İşsizliğin yol açtığı psikolojik sorunlar işsizin yakın aile çevresini de doğrudan ya da dolaylı olarak etkiliyor. Özellikle evli işsizlerde psikolojik etki daha yüksek ve aileyi de benzer şekilde etkiliyor, aile içi sorunlara yol açıyor. Bir işte çalışmak ve üreterek hayatı kazanmak çağdaş insanın kimliğinin ve değerlilik duygusunun en temel kaynağı. Bu yüzden iş ve çalışmayla ilgili faaliyetler yetişkinlerin günlük yaşamının çok önemli bir bölümünü kapsıyor'' dedi.   ''Mutluluk düzeyi düşüyor'' Kılıç; ''İşin kaybı kişinin yaşamında büyük bir boşluk, belirsizlik, anlamsızlık ve kimlik krizi yaratıyor, işsiz kişinin yaşamdaki amacı sadece iş bulmaya dönüşüyor ve bu yüzden diğer amaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. İşsiz kalmak bir anlamda evlenmekten, birikim yapmaktan, gelecek için umut beslemekten de vazgeçmek anlamına geliyor. İşsizliğin getirdiği stresle birlikte kişide mutluluk düzeyi düşüyor, yaşamdan alınan doyum azalıyor ve özellikle psikolojik rahatsızlığa yatkın olanlarda sorunlar daha belirgin görülüyor. İşsiz bireylerin psikolojik ve fiziksel sağlıklarında bozulma, ümit ve özsaygılarında azalma olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan işsiz bireyler yanında aile bireylerinin de işsizlik sürecinden olumsuz etkilendikleri, depresyon, umutsuzluk, tükenme gibi olumsuz psikolojik duygular içerisine girdikleri görülmüştür'' dedi.   ''Olumlu düşünün'' Kılıç; ''Kişiler, işsiz kaldıkları dönemde farkındalıklarını arttırmalılar. Yaşamlarının olumlu taraflarına konsantre olmak, pozitif enerji toplamak ve işsizlik kaynaklı stresle savaşmak için bu dönem için doğru bir stratejidir. Kendi kendinize dürüst olarak bu sürece başlayın. Kendi kontrolünüz dışında gelişen işten çıkarmalar için kendinizi yerden yere vurmanız doğru değildir. Birçoğumuz kendimize böyle dönemlerde oldukça acımasız davranırız. Kendinize güveninizi yıkmayın, işsizliğin hızla yaygınlaştığı zorlu bir ekonomide kaderinizi performansınız değil, çevresel faktörler belirler. Kontrol edemediğiniz şeylerden dolayı, kendinizi boşu boşuna suçlamayın. Enerjinizi yeni işler ve yeni bir düzen kurmak için harcayın. Bunu yaparken de elinizde olan olumlu faktörlere odaklanın'' dedi.  Haber: Emrah Gemicioğlu