GAL ARISI TEHLİKESİ !

Ülkemizde 28 Orman Bölge Müdürlüğü var. Kestane ağaç varlığı olarak birinci sırayı Trabzon Bölge Müdürlüğü alıyor. İkinci sırayı ise Ordu'nun da üyesi olduğu Giresun Bölge Müdürlüğü yer almaktadır diyen Orman Mühendisi Mahmut Yılmaz; ''Maalesef üretim tüketimi karşılamamaktadır. Ülkemizde kestanede görünen kestane kanseri gal arısı ve mürekkep hastalığı nedeni ile kestane ormanlarımız çökmektedir. Bu hastalıkları en iyi atlatan bölgedeyiz ama maalesef bir tane dahi kestane yetiştiremiyoruz. Artvin'den Sinop'a kadar hatta Sinop dahi yetiştirmektedir. Türkiye'de bu işi yetiştiren bölge Aydın ilidir. Fabrika da isleyen ilimiz bildiğimiz gibi Bursa'dır. Bursa kestanesinin işlenmesi lezzet bakımından bizimkini tutamaktadır. Sadece iridir. Eğer kestanelerimizi aşılayarak ıslah edersek gelir getirici ürün elde etmiş olur ve diğer bölgelerden öne çıkmış oluruz. Çünkü diğer bölgelerimizdeki kestanelerimiz ormanları çökmektedir. Türkiye'ye Düzce tarafından dış ülkelerden getirilen kestane fidanı sonucu fidanın tomurcuğunda gal arısını ülkemize sokmuş bulunmakta ve bilinçsiz bir vatandaşımız tarafından bu böcek bir senede 100 kilometre yol kat emekte, kestanenin yapraklarını yiyerek beslenmekte ve kestaneyi öldürmektedir. Şekil itibarıyla kanatlı karıncaya benzemektedir. Kuluçkasını yaprağın tomurcuğunda geçiriyor. Yaprakta yumurtamsı ur yapmakta ve ilerleyen zamanda çıkarak yaprakları yiyip başka kestanelere uçarlar. Maalesef gal arısı çok hızlı yayılmaktadır. Bu konuda vatandaşlarımızın kesinlikle bilgilenmesi gerekiyor. Kestane fidanı satan kişiler gal arısını tanımıyorsa asla o kişiden fidan almamanızı tavsiye ederim. Diğer yaygın olan hastalık ise kestane kanseridir. Halk arasında kestanelerin tepeden aşağı kuruması baz istasyonlarına bağlanmaktadır. Bu kesinlikle yanlış bir düşünce. Kestane ağaçlarının kurumasına neden olan şey kanseri bakteridir. Hava yolu ile yayılmaktadır. Kestanelerin gövdelerinde açılan yaralar veya kesilen ağaçlar için kullanılan aletler balta, testere ve benzeri aletlerin kullanılması. Saf alkolle dezenfekte edilmeden başka kestane ağacında kullanılması sonucu hastalık taşınmaktadır. Hastalıklı ağaç gövdesinde nokta şeklinde veya bir su akıntısı şeklinde pas renginde ağacın gövdesinde lekeler görünür. Ağaçların gövdesinde pürüzlü, kabuğu kalkmış şekilde yapı olur. Normalde kestane ağacının gövdesi pürüzsüz yapıdadır. Kestane aşısında Fransız maguvalle türünü öneriyorum. Kestane kanserine dayanıklı, meyvesi iri ve lezzeti bizim yerli kestaneden bir tık düşüktür. Kurtlanma görünmemektedir. Normalde 40 ile 50 tane yerli kestanelerimiz 1 kilo gelirken, aşıladığım kestanelerin 20 tanesi 1 kilo gelmektedir'' dedi. KESTANE BALI DA TEHLİKE ALTINDA  Yılmaz; ''Kestane ormanlarını tehdit eden bu böcek üremek için erkeğe ihtiyaç duymuyor. Bir yılda onlarca  kilometre  yol kat ediyor. Kestane ağaçların çiçek açacak tomurcukları mahvediyor ve dolayısı ile kestane balımız da tehlike altında. Aynı şekilde şeker kestanemiz yok olmaya yüz tutabilir. Halkımızdan isteğimiz bu zararlılar hakkında bilgisi olan yetkili kişilerden fikir alsınlar. Zararlı böcek yumurtalarını tomurcuklara bırakıyor ve çıplak gözle görünmüyor mikroskop altında görünüyor. Faydalı bir iş yapıyorum derken ormanlara çok büyük zarar veriliyor. Sertifikalı fidanlar dışında fidan satanlar dan kestane fidanı kesinlikle alınmamalıdır'' dedi.  Haber: Emrah Karakuş