''FINDIK ÜRETİCİSİNE DE BAYRAM MÜJDESİ VERİN''

Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy; ''Seçim öncesi emeklilere iki bayramda da bin lira verileceği açıklandı hatta hesaplara yattı. Emeklilerimize sözümüz yok, onlar da bu parayla bir ihtiyacını gidermiş oldu helali hoş olsun. Borçlarını ödediler, torunlarına harçlık verdiler, yüzleri güldü biraz. Bu yönden mutluyuz. Ama fındık üreticisi de yıllardır süründürülüyor. O zaman fındık üreticilerimize de bayram ikramiyesi, müjdesi verilsin. Fındık taban fiyatının ise seçimden önce kesinlikle ve kesinlikle açıklanması lazım. Üretici de bu durumdan son derece memnun olur. Bizim tek isteğimiz üreticilerimiz hasat zamanına mutlu ve huzurlu girsin'' dedi. ''BELİRSİZLİK  SÜRÜYOR'' Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy; ''24 Haziran'a çok fazla bir süre kalmadı. Zaman çok hızlı ilerliyor ama belirsizlikleri de yanı sıra götürüyor. Özellikle bölgemizin tek geçim kaynağı olan fındığın akıbeti ne olacak belli değil. Hatta iyice belirsizleşti. Muhalefetten fındık 15 lira olacak açıklamaları yapılıyor ama iktidarın ne yapacağı, ne gibi destekler sunacağı belli değil. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel  Eroğlu ilimizi ziyaret etti. Fındık hakkındaki gerekli  açıklamaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacağını belirtti. Tabi biz bu konuda biraz endişeliyiz. Çünkü geçen yıllarda fındık konusunda izlenen politikalar belli olduğu için işin sonunu az çok tahmin ediyoruz. Hadi seçim var şimdi, fındığa çağ atlatalım, doğru düzgün bir politika oluşturalım diye bir şey olacağını asla zannetmiyorum. Bu söylediklerimin tutarlılığı ise şudur; Çünkü artık fındık Türkiye'nin kendi öz malından çıkarılmıştır, tekelleştirilmiştir, özelleştirilmiştir. Kendi yetiştirdiğimiz ürün hakkında söz sahibi artık biz değiliz. Maalesef bu duruma getirildik. Bu yüzden Cumhurbaşkanı ilimize geldiği zaman fındık hakkında neler söyleyecek ben de çok merak ediyorum. Elin oğlundan destur almadıktan sonra kesinlikle kendi başına fiyat açıklama şansı yok. Geçen yıllarda da bunları yaşadığımız için söylüyoruz. Zaten üreticilerin çoğunluğu bahçesine girmiyor, fındık şu an bakımsızlıktan, külleme gibi hastalıklardan ve zararlılardan kırılıyor. Belki de son demlerini yaşıyor. Ama üretici fındıktan hak ettiği parayı kazansaydı bahçesine girer her türlü bakımı da yapardı,mücadelesini verirdi. Fındığımız da hem verim hem de randıman bakımından sıkıntı yaşamazdı. Allah'tan umut kesilmez. Yaşam devam ediyor. Ama çok fazla ümit var da diyemeyiz'' dedi. ''FINDIĞIN ÇOCUKLUĞUNA İNİLMELİ'' Haluk Şensoy; ''Bizi endişeye sevk eden konu fındığın tekelleştirilmiş ve özelleştirilmiş olmasıdır. Keşke olmasaydı diyoruz. Ama yaptılar. İlk önce konunun burasına müdahale edilmesi gerekiyor. Psikologlar ne yapıyor mesela, bir sıkıntı oluştuğunda olayın çocukluğuna inelim derler. Bizim fındığın çocukluğu da 2014 yılı satış işlemidir. Tam olarak bu bir sorgulansın, araştırılsın. Neden benim fındığımı satmışlar, o imzayı kim atmış, neden atmış bir sorgulansın ve ondan sonra iyi bir temelin üzerine fındık politikası belirlensin. Bu  nokta çözülmeden kesinlikle fındıkçılık devam etse bile bundan 50 yıl sonra bile durum hiç değişmeden aynı böyle devam eder. Yani fındığın durumu hiçbir şekilde iyileşmez. Üreticilerimiz ise perişan, sahipsiz olacaktır. İlimizin en büyük sorunlarından biri olan göç olayı da bu sebepten ötürü hızla devam edecektir'' dedi.  Haber: Emrah Karakuş