Hepimizin bildiği üzere bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki koronavirüs vakaları görülmesiyle birlikte büyük bir mücadele içerisine girdik diyen Ergözen, sözlerine şöyle devam etti, ''Bu yorucu süreçte hem kendi sağlığımız için hem de toplumun sağlığını korumak ve hastalığın bulaşıcılığına engel olmak adına bize düşen çok önemli görevler vardır. Öncelikle bu süreçte mecbur olmadıkça dışarıya çıkmayın, insanlar ile olabilecek her türlü temastan kaçınınız. Durumu küçümsemeyip, ciddiyetin farkına varmalıyız. Bununla beraber panik yapmayalım ama tedbiri de elden bırakmayalım. Unutmayın ki içinde bulunduğumuz durum bencilliği kabul etmiyor genç veya orta yaşlı olabilirsiniz, bağışıklığınız kuvvetli olabilir ve bu virüse karşı dirençli olabilirsiniz ancak yaşlılar ile kurduğumuz her temas aynı ortamda bulunduğumuz her saniye onlar için tehlike demektir. Yaşlı kişilerin organ bağışıklığı daha zayıf, hastalığa yakalanma riskleri çok yüksektir. Tedavi süreçleri ise zor ve ne yazık ki kısadır. Bu yüzden onların sağlığını tehlikeye atmamak için olabildiğince bu süreci evde kalarak, sosyalliğe bir süre ara vererek geçirmeliyiz. Durakta, dolmuşta, asansörde, markette sıra beklerken, istemsiz temasa geçtiğimiz her bireyden biz sorumluyuz. Lütfen böylesi büyük bir tehlikeye sebep olmamak için Sağlık Bakanlığımızın yayınlamış olduğu 14 kurala uyalım. Peki 14 kuralda yer alan üzerine basa basa söylediğimiz evde kal kuralını uygularken neler yapmalıyız. Öncelikle evde kaldığımız süre boyunca kendimize farklı aktiviteler kazandırmalıyız. İnsan beyni yorulmaz monotonluktan sıkılır, sıkıldıkça da büyük oranda yemek yemeyi düşünür ve bunun için harekete geçer. Bu duruma engel olmak için öncelikle alışverişimizde kesinlikle abur cubur almayınız. Asitli hiçbir gıdayı, hazır meyve sularını, yüksek kalorili paketli ürünleri tercih etmeyiniz. Hareketimizin kısıtlandığı şu günlerde mevcut kilomuzu artırmak istemeyiz. Ortamımız müsaitse ip atlamak ya da 40-45 dakikalık ev egzersizleri ile hareketliliğimizi artırabiliriz. Evde kolaylıkla yapabileceğimiz spor egzersizleri mevcuttur. Evde bile olsa adım atmalısınız. Bunları yaparken de gün içerisinde evinizi sık sık havalandırınız.Bağışıklığımızı güçlendirmeye devam etmeliyiz. Özellikle sebzeyi mutfağımızdan eksik etmemeliyiz. Haftanın bir gününde alışverişe çıkacaksak eğer özellikle antioksidan içerikleri yüksek, taze sebzeleri tercih etmeliyiz. Bunlar marul, turp, kırmızı pancar, roka, dereotu, maydanoz, taze zencefil, ıspanak, pırasa, yeşil biber, kereviz, havuç, bunun yanında elma, portakal, kivi evimizde bulunmalı. Balığın da yine haftada iki kere tüketilmesi gerektiğini söyleyebiliriz ancak taze tüketim için günlük alınması gerekiyor ve bu süreçte ne kadar az dışarı çıkarsak o kadar iyi olcağı için şimdilik önümüzdeki 2-3 hafta süresince balık almak yerine proteini, buzluktaki kırmızı etten ya da stoklanan kuru baklagillerden almalıyız. Yine proteinimizi süt, yumurta, peynir, yoğurttan alabiliriz. Yine günlük ekmek almak yerine yüzde 100 tam buğday unu alıp kendi ekmeğinizi kendiniz yapabilirsiniz. Böylece gün içerisinde hem bir aktivite kazanmış hem de dışarı çıkmayıp, sosyal mesafeyi koruyarak büyük bir fayda sağlamış olursunuz. Elbette ki bu süreci atlatacağız amacımız en az hasarla atlatmaktır. Gün içerisinde lütfen su içmeyi unutmayın, bunun yanında bol bitki çayı ile bağışıklığı destekleyin.Pirinç, bulgur, makarna, erişte stokları yapıldığına şahit oldum. Bu besinler bir porsiyonu geçmeden, beraberinde ekmek ve çorba tüketmeden yemenizi öneriyorum. Kilo artışı bu süreçte istemediğimiz bir durumdur bunu estetik görüntü kaygısından değil, obezite ve devamında gelecek olan yandaş kronik rahatsızlıklarla bağışıklığınızın düşeceğini ön gördüğüm için sizlere tavsiye ediyorum. Bu yüzden karbonhidratları sebze-meyve tam buğdaylı ekmekten, yağınızı badem,fındık ceviz, zeytin, zeytinyağından alınız. Bilinçli bireyler olarak bu zorlu süreçte hepimizin görevi olduğunu unutmayalım.Sosyal mesafeyi koruyalım, yaşlıları evden çıkmamak adına defalarca uyaralım. Nice sağlıklı güneşli günlerimiz için evde kal Ordu! Evde Kal Türkiye!'' dedi.
Haber: Emrah Gemicioğlu