Kaya, “Ekmeğe yapılmak istenen zam bile gerçeği gösterdi. Yüzde 15 olarak düşünülen zam konusunda MHP lideri Bahçeli’nin önerisi Temel fıkrasından farklı değil. Zam yapılmasına karşı değil, önerisi çözümden başka her şeye benziyor.” dedi.
Memur ve emeklilere Temmuz’da yapılan maaş artışının yeterli olmadığını belirten Kaya, “Temmuz maaş artışının hiçbir yararı olmadı. Bundan sonra gelecek zamlar yoksullaşmayı daha da hızlandıracak. TL sürekli değer kaybediyor, yiyecek, giyecek harcamaları; ev kirasındaki artışlar; mazota, benzindeki fiyat artışın yansımaları; Eylül ayındaki eğitim harcamaları ve sağlık giderleri gibi zorunlu harcamalar düşünüldüğünde maaşlardaki artışın yararının olmayacağı anlaşılacaktır. İşçileri, memurları, emeklileri, üretici köylüleri zor günler bekliyor.” dedi.
Paranın değer kaybetmesinin sorumlusu hükümettir
TL’nin değer kaybetmesinin ekonomik politikaların bir yansıması olduğunu vurgulayan Kaya,”Hükümet önlem alıyoruz dedikçe paramız daha fazla değer kaybediyor. Para değer kaybettikçe dış borç artıyor. Yönetenlerin ve borç alan sermaye gruplarının umurunda değil. Vergilerle, yeni zamlarla yükü halkın sırtına yıkmanın planını yapıyorlar. Bu politikaları uygulayan hükümet ise topu taca atarak başka sorumlu yaratmak istiyor. Yaşanan ekonomik krizin asıl sorumlusu hükümettir.” dedi.
Sessiz kalınmamalı
“Yoksullaştırma politikalarına karşı sessiz kalmamak gerekir.” diyen Kaya, “İktidarı tek elde toplama çalışmaları her gün yeni kararnamelerle devam ediyor. Ekonomik kriz emekçileri vuruyor. İşten atmalar hızlandı, devam edeceğinin belirtileri var. Üretici köylülerin ürünleri değerinde satılamıyor. Fındık fiyatı ve alım biçimi konusunda hükümetten ses çıkmıyor. Bu olumsuzluklara karşı işçiler ve emekçiler; sendikaları, dernekleri, partileri ile seslerini birlikte yükseltmeleri gerekir.” dedi.