EKMEĞİNİ İPEKTEN ÇIKARIYOR

    El Sanatları Festivali için Antakya'dan Altınordu'ya gelen ipekçilik ve dokumacılık zanaatçısı Ali Büyükaşık, ''İpekçilik ve dokumacılık biz de baba mesleği, ben bu ipekçilik ve dokumacılık zanaatına babam gibi erken yaşta 8 yaşında heveslendim. Sabahları okuldan önce ve okuldan geldikten sonra babamın yanında durur iplik ocağının çıkrığını çevirirdim. Hem babama yardım eder hem de babamın anlattıklarını can kulağıyla dinlerdim. Nisan—Mayıs ayları tohum ve böcek aylarıdır. Böcek zamanında babam beni yanına alır, köylere gidip dağıttığımız tohum böceklerini kontrol ederdik. Babam dokuma tezgahına geçer ben de masura sarma çıkığına otururdum. Kumaşlar dokunur sıra kaynatma kazanına gelirdi. Kaynatma ve yıkama işleminde yardım ederdim. Okulu orta ikiye kadar sürdürebildim. Hem iş hem de okul aynı anda olmuyordu. Babam bana bu zanaatı sevdirmeyi başarmıştı ve babamın benden istediği bu mesleği tam bir şekilde kavramaktı. 14 yaşındayken tam bir şekilde el tezgahında kumaş dokumaya başladım. Ailece, babam ve ağabeylerimle beraber bu zanaata dört elle sarıldık. 18 yaşına geldiğimde zanaatın tüm aşamalarını öğrenmiş ve babamla beraber çalışıp üretmeye başlamıştık. 1993 yılında bu zanaatı tanıtmak adına 1. Düzenlenen Ankara Sanat ve El sanatları Fuar'ına katıldık. 2001 yılında işimizi zanaatımızı daha ileriye taşımak adına Aile şirketimizi kurduk. 2005 yılında kendi tasarladığım 6 özel üretimimin faydalı patent ve tescilini aldık. 2009 yılında faydalı patent ürün sayısına sekiz ürün daha ilave ettik ve ipek böcekçiliğini yaşatmak adına İpek Böcekçiliği ve İpek Dokumacılığını Yaşatma ve Koruma Derneği'ni kurdum. Aynı zamanda dernek başkanlığını yürütmekteyim. 2009—2010 yıllarında iplik çekim ocağın minyatürünü yaparak yurtdışında aldığım davetlerde Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya ve bir çok ülke olmak üzere zanaatımızı ve ürünlerimizi tanıtma fırsatı yakaladık. Türkiye'de kozacılığı yaşatmak adına Borsalar Birliği Koza Birlik tarafından Milli Komite toplantılarına katılarak Kozacılığı ve İpekçiliği yaşatmak adına faydalı olmaya çalıştım. 2010—2011 yılında Antakya Kız Meslek Lisesi'nde AB Projesi kapsamında "Ekmeğini İpekten Çıkar" projesinden sanatçı kimliğimle proje aşamalarının başından sonuna tedarikçi ve proje eğitmeni olarak görev aldım. 2011 Mart ayında Zanaatkar babam Hasan Büyükaşık ve bizim ailenin ipekçilik zanaatına olan aşkları bir belgesele dönüşmüştür. Büyük bir organizasyonla Kültür Üniversitesi'nin öncülüğünde "Büyükaşık'lar Belgeseli" hayata geçirilmiş ve ardından başta Türkiye olmak üzere birçok yerde arka arkaya ödüller almıştır. Basında ödüllere doymayan belgesel "Film" olarak tanıtılmıştır. Babamızın adını daha ileriye taşımak adına 2. Firma olarak Büyükaşıklar İpekçilik Firmasını kurduk'' dedi.

''GELENEĞİ YAŞATIYORLAR''
    Antakya yöresinde en az 6 yüzyıldan beri ipek üretilmekte ve dokuması yapılmaktadır. Asi'nin iki kıyısında yetişen dut ağaçlarının sağladığı destekle beslenen be gelenek yaşamını hala sürdürmektedir. Harbiye'nin el dokuması ipeğin eskilere dayanan büyük bir ünü vardır. Ne yazık ki bu gelenek günümüzde yalnız Büyükaşık ailesi tarafından yaşatılmaktadır. Birçok aile seracılık yapmak üzere ipek kozası üretiminden vazgeçmiştir. Büyükaşık ailesi 1900'lü yıllardan beri koza üretmektedir. Dokuma tekniğini Halepli Ermenilerden öğrenen aile 1936 yılından bu yana ipek üretimini ve dokumacılığını sürdürmektedir. 1934 yılında doğan Hasan Büyükaşık 1950 yılında kendi işini kurdu. İpekçiliğini babalarından öğrenen oğulları Yılmaz Tuncay ve Ali Büyükaşık bu zor mesleği gelecek kuşaklara aktarmak için büyük çaba sarfetmektedir. Büyükaşık ailesi yurtiçi ve yurtdışında çeşitli fuarlara katılarak kaybolmaya yüz tutan bu el sanatın, ve Antakya'yı tanıtmayı başarı ile yürütüyorlar.  

Haber: Emrah Karakuş