CHP'li Şahin'den 'adalet' açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Av.Atila Şahin adalet çağrısında bulunmak amacıyla bir basın toplantısı düzenlenleyerek şu ifadelere yer verdi, " Bu toplantıyı Adalet için yapıyoruz. Bu çağrı demokrasi için, Cumhuriyetin kazanımları için ,Hukukun üstünlüğü içindir. Artık sabredecek bir şey kalmadı.Türkiye elden gidiyor.Dün olduğu gibi, bugün de ortak paydamız demokrasiyi yaşam biçimi haline getirmektir.Bunu nasıl yapacağız?Direnerek yapacağız. Yaşadığımız bu ülkede adaletin kalmadığını tüm dünyaya duyurmak zorundayız.”(CHP Genel Bşk. Kemal Kılıçdaroğlu) 15 yıllık AKP iktidarında ülkenin kaderini kendisiyle özdeşleştirmiş insanlar umudunu,geleceğini hayallerini ve yaşamlarını kaybetmiştir.Hukuka adalete yargıya ve yarınlara güvenmekten uzak, korku, panik ,endişe ve kaygıyla yaşamaya mahkum edilmişlerdir. Değerli arkadaşlarım hiçbir zaman ; ‘damat olup biat, yandaş olup yalaka’ olmadık. Hak, hukuk ve adalet arayışımızı dün olduğu gibi bu gün de sürdürmeye kararlıyız. Olmadık bir işten mağduriyet yaratarak hukukun temel kuralları yok sayılıp keyfi tutuklamalar yapılarak insanlar sorgusuz sualsiz maddi temeli ve ispatı olmadığı halde dünya görüşleri ne olursa olsun düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında davranarak insanların özgürlüğünün elinden alınmasına ve cezaevlerine gönderilmesine her zaman karşı çıktık,her zaman ezilenin, mağdur edilenin, ötelenenin yanında yer aldık.Çünkü biz demokrasiye hukukun üstünlüğüne, Cumhuriyet’in temel değerlerine sahip bir partiyiz.Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. CHP İstanbul milletvekili ve gazeteci Enis Berberoğlu hakkında MİT e ait tırların durdurulması ile ilgili görüntülere ilişkin davada İstanbul 14. Ağır ceza Mahkemesi “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla” açıklamak suçundan müebbet hapis cezasına hükmetti. Cezada indirime giden mahkeme 25 yıl hapis cezası verdi ve tutuklanarak cezaevine konmasını karara bağladı.Milletvekilimiz şuan İstanbul Maltepe Cezaevindedir.Unutulmamalıdır ki;”Basının birinci görevi, zamanın olaylarıyla ilgili en taze ve en doğru haberi elde etmek ve bunu derhal ortaya çıkartarak bütün ulusa mal etmektir.” Ne yazık ki bugünün Türkiye’sinde dürüst gazetecilik bedelsiz değildir. Gerçeğin peşindeki gazeteci faşist dikta rejimlerinin en ucuz en adi suçlamasına uğramaktadır.Vatan hainliği. Hitler faşizminde Carl Von Ossietzky, Putin Rusyasında Anna Politkovskaya, Mc Carthy Amerikasında Edward Murrow’un kaderini Erdoğan döneminde Enis Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül paylaşmaktadır. Temyiz aşaması varken, Anayasanın milletvekilleri- nin tutuklanmasıyla ilgili güvenceleri ortadayke, ikametgahı belliyken mahkeme tutuklama kararı verebiliyor.Ama bu ülkede damatlar FETÖ terör örgütünün siyasi kanadındaki imamlar, hırsızlık , talan yapan bakan ve milletvekilleri yine aynı şekilde Atatürk’ün manevi şahsına hakaret eden sapkınlar, çocuklarımıza yurtlarda tecavüz edenler, kadınlarımızı acımasızca katledenler, kısacası siyasi iktidara yakın ve yandaşı olanlar serbest bırakılarak, elini kolunu sallayarak bu ülkede yaşamaya devam etmektedirler.Bu hukuksuz ve adil olmayan tutumlarıyla toplumu yozlaştırıyorlar.Toplumun adalete ve hukuka olan güvenini zedeleyerek kamu vicdanında derin yaralar açmaktadırlar.Aristo’nun dediği gibi “Adalet ilkin devletten gelmelidir.Çünkü hukuk devletin toplumsal düzenidir.” Değerli arkadaşlar; bu ülkede adaletten, hukuktan, temel hak ve özgürlüklerden bahsetmemiz söz konusu olabilir mi?Adalet mumla aranır, adalet dağıtıcıları ise siyasi iktidarın iki dudağının ve talimatlarına bakarak karar verme durumuna gelmiştir.Asıl suçluların yargılanmadığı, masum insanların yargılanıp hapsedildiği ve ölüme terk edildiği bir süreç yaşıyoruz. “O tırlar da gıda malzemesi vardı.” Diyen kendileri değil miydi?  Yasadışı yollardan silah kaçakçılığı yapan birilerini gazetecilik gereği ortaya çıkarmak ve bunu için görevini yerine getiren Enis Berberoğlu, Can Dündar, Erdem Gül, ve Cumhuriyet gazetesi cezalandırılıyorsa ve bu ülkenin siyasi iktidarı bunun hesabını vereceksiniz diyerek tehditler ediliyorsa, bu ülkenin çivisi çıkmıştır. Ama şu bilinmelidir ki tarih hiç kimsenin yaptığının yanına kalmadığını da bize göstermektedir. Gün gelecek onlar yargılanacaklardır. Onlar hukukun ve adaletin terazisinde tartılıp hak ettikleri cezayı alacaklardır. Ve değerli arkadaşlarım o gün geldiğinde “ADALET istiyoruz” dediklerinde bu ülkede demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve yargıçlar vicdanlarının sesiyle hukukun temel kurallarını hayata geçireceklerdir. Dünyanın en soylu kavramı adalet bu ülkede halkın ve Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında uygulanacaktır. Tarihimiz tanığımız dır ki korkakların soyundan gelmiyoruz.Ve mantığını yitirmiş bir hükümetin tehdit ve şantajlarına boyun eğmeyeceğiz. Enis Berberoğlu sadece geçici bir süre daha hapishanede. Her Türkiye aydınının uzun yolculuğunda mutlaka gördüğü, kimilerinin hapishane ranzası dediği “onurun sade tahtında” gururla gülümsüyor. Kısa bir süre daha. Laiklik için, demokrasi için, sosyal demokratik hukuk devleti için, özgür, mutlu, barış içinde yaşamak için, tarihten gelen kader birliğimizin ve dayanışma duygumuzun devamlılığı için, kardeşliğimizi çoğaltarak, yaşam alanlarımızı, zeytinliklerimizi, mera ve kıyılarımızı koruyarak, kimsesizlerin kimsesi olmak için, bugüne kadar bütün sabrımızı zorlamamıza rağmen bu iktidarın hak, hukuk, adalet tanımayan uygulamalarına karşı çıkmak için bu yürüyüşe sonuna kadar destek veriyoruz. Bu yürüyüş ülkenin, geleceğin,  çocuklarımızın, çalışanların, işsizlerin, yoksulların, esnafların, toplumun her kesiminin korkudan ve endişeden silkelenip, diktatörlükten, baskılardan kurtulup demokrasiyi ve adaleti inşa etme yürüyüşüdür. Ayrı ayrı değil; hep beraber çalışarak, emek vererek yaşamı yeniden inşa edeceğiz."dedi(AFİŞ)