Çelenk, eğitimde sorunlara dikkat çekti

Eğitim Bir Sen Ordu Şube Başkanı-Memur-Sen İl Başkanı İsmail Çelenk, Eğitim kurumu yöneticilerinin ek ders usul ve esaslarından kaynaklı mağduriyetleri giderilmelisine değinerek, "Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Haftalık Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararı kapsamında eğitim kurumu yöneticileri için öngörülen ders niteliğinde yönetim görevi karşılığı ek ders ücretleri yönünden eğitim kurumları bazında farklı ödemelerin hukuki ve fiili bir dayanağı yoktur. Bu farklı ödemeler, benzer yönetim görevleri ifa eden aynı statüdeki yöneticiler arasında ücret farklılığına yol açmaktadır. Bu adaletsizlik giderilmelidir. Nöbet ücretinin sadece müdür yardımcılarına ve öğretmenlere verilmesi, müdür ve müdür başyardımcıları aleyhine ücret dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli müdürler ve müdür başyardımcıları yönünden, 3. Dönem Toplu Sözleşme’nin ikinci bölümünün Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme’nin 22. maddesinde öngörülen ek ders ücretinden aşağı olmamak üzere yönetim görevi karşılığı ders saatlerinin artırılması gerekmektedir."dedi. Okul yeterliliği ve donanımı tam olarak sağlanmalıdır  Çelen, "Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin büyük bir kısmının personel ödemelerine ayrıldığı ve bu payın giderek arttığı bilinen bir gerçektir. Son yıllarda GSMH’den eğitime ayrılan pay artırılsa da, bu esas olarak, personel giderleri ile okul ve sınıf sayısının artırılması gibi harcamalara münhasırdır. Mevcut okulların mesleki ve teknik donanımının ve yeterliliğinin geliştirilmesi yönünde atılan adımlar ve bu alandaki gelişmeler memnuniyet verici olsa da yeterli değildir. Bu, özellikle mesleki ve teknik eğitim verilen okullarda kendini göstermektedir. Okul ve sınıf sayısındaki artışa paralel olarak mevcut okulların yeterliliklerinin, teknik donanımlarının geliştirilmesi, eğitim araç-gereçlerinin sayısı ve kalitesinin artırılması, eğitimin kalitesini artıracağı gibi, öğretmenlerin de daha verimli çalışmalarını sağlayacaktır. Millî Eğitim Şûrası’nda sendikamızın sunduğu tekliflerden olan ve şûra genel kurulunca da kabul edilen okullara bütçe verilmesi kararı uygulanmalı; merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmelidir.Hizmetli ve memur gibi personelin görev tanımları bulunmamaktadır. Hizmetli kadrosunda görev yapan eğitim çalışanlarının en önemli sorunu, çalışma saatlerinin belirsizliği ve yapmakla yükümlü oldukları işlerin net olarak tanımlanmamasıdır. Bu nedenle memur ve hizmetlilerin görev tanımları yapılmalı, “Yöneticilerin verdiği diğer görevleri yapar” şeklindeki ifadelerin yer aldığı mevzuat hükümleri değiştirilmelidir.İkili eğitim yapan kurumlar başta olmak üzere, eğitim kurumlarında hizmetli kadrolarında bulunan personel, haftada 40 saatin üzerinde çalışmasına rağmen fazla çalışma ücreti ödenmediği gibi, bulunduğu eğitim kurumunda çoğu durumda tek hizmetli olduğundan personel yetersizliği gerekçe gösterilerek fazla çalışma karşılığı izin hakkından da faydalanamamaktadır. Eğitim kurumlarında çalışan personelin haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmesi ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır."dedi. Norm fazlası atamaları ayrıcalıklı bir atama usulü olmaktan çıkarılmalı diyen Çelenk, " Norm kadro güncellemeleri ve norm kadro fazlası olmaya bağlı yer değişikliği işlemleri ile mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği ve atama işlemleri arasında bir planlama ve uygulama bütünlüğünün bulunmaması, hizmet puanı daha düşük olanların adalet ve hakkaniyet duygusunu zedeleyecek şekilde, yer değiştirme işlemlerinde avantajlı bir konum elde etmelerine imkân sağlamaktadır. Bunun önüne geçmek için, eşitlik ve adalet ilkelerini gözeterek mağduriyet üretmeyecek bir atama ve yer değiştirme planlaması yapılmalıdır. Mazerete ve isteğe bağlı iller arası ve il içi yer değişikliği işlemlerinin eş zamanlı yapılmaması, yer değişikliği taleplerinin amacı karşılar noktada gerçekleştirilmesine engel olmaktadır. Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği kapsamında mazerete ve isteğe bağlı iller arası ve il içi yer değişikliği işlemlerinin eş zamanlı yapılması, söz konusu taleplerin amacına uygun olarak gerçekleştirilmesinin yanında sürecin hızlandırılmasını da sağlayacaktır. Öğretmenlerin mesleğe kabul için gerekli şartları taşıdıklarını, gerek lisans mezuniyetleriyle gerek KPSS alan bilgisi sınavıyla ispatladıkları halde, yazılı ve sözlü sınava tabi tutulma şeklinde tekrar tekrar eleme süreçlerinden geçirilmeleri, kamu görevi açısından hem eşit hem de adil olmayan bir uygulamadır. Aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçişlerinde uygulanan yazılı ve sözlü sınav kaldırılmalı, bunun yerine mesleki gelişim odaklı hizmet içi eğitim süreci konulmalıdır.  Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, niteliği gereği sürekli gözlem ve süreç takibi esasına dayanan, dolayısıyla yer ve zamana bağlı kılınması, belli bir zaman diliminde ifa edilerek tamamlanması mümkün olmayan faaliyetlerdir. Bu nedenledir ki, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin ve bu hizmetleri yürüten rehber öğretmenlerin mesai saatlerine tabi tutulması, nöbet görevi gibi, asli işlerini sekteye uğratacak yan yükümlülükler altına sokulması türünden rehberlik faaliyetinin özüne zarar verecek düzenleme düşüncesinden vazgeçilmelidir. Sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği işlemleri başta olmak üzere hukuken ihmal olarak nitelendirilebilecek aksaklıklar nedeniyle idari para cezası yaptırımı doğuran hallerden doğan sorumluluklar, meslekî eğitim veren ortaöğretim kurumları başta olmak üzere, eğitim kurumu yöneticilerini hukuki ve mali açıdan telafisi imkânsız zararlara maruz bırakmaktadır. Meslekî eğitim veren ortaöğretim kurumları, öğretmenevleri, akşam sanat okulu ve mesleki eğitim merkezleri müdürlükleri ile okul aile birliklerinin işveren sıfatıyla Sosyal Güvenlik Kurumu başta olmak üzere, kurum ve kuruluşlara yönelik bildirim, beyan, ödeme ve benzeri işlemlerinin, ilçe/il millî eğitim müdürlükleri eliyle gerçekleştirilmesi noktasında düzenleme yapılması; eğitim kurumu yöneticilerini kasten yapılanlar hariç olmak üzere, kusurlarına karşı koruyacak, hukuki ve mali sorumluluklardan doğan zararları tazmin edecek bir mekanizma kurulması sağlanmalıdır."dedi.  Çelenk, "Eğitim kurumu yöneticilerinin görev sürelerinin dört yılla sınırlı tutulması ve görev süresinin sonunda yeniden görevlendirilmeme halinde norm kadro fazlası olarak belirlenme ihtimali, eğitim kurumu yöneticiliği görevine yeterli aday bulunmasını zora sokmaktadır. Eğitim kurumları yöneticiliği görev süresinin 4 yıldan fazlı olması ve bunun yanında yeniden görevlendirilmeyi kolaylaştıracak -yöneticilik görevinin üzerinden alınmasını gerektirecek hallerin varlığında yeniden görevlendirilmeme gibi- tedbirler alınmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı ve -eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı hariç- diğer hizmet sınıflarında çalışanlara öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmemesi, aynı hedeflere ulaşmak için aynı amaç birliği içinde aynı konuda çalışan kamu görevlileri arasında eşitsizlik ve adaletsizlik kaynağıdır. 657 sayılı Kanun’un ek 32. maddesine göre ödenmekte olan öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmesi gerekmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistem Sınav Yönergesi kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını belirleyen bir düzenleme olmadığından bu personel yönünden sınav görev yükünün dağılımı adaletsizlik üreten bir sonuç doğurmaktadır. Yönerge kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını düzenleyen puanlama benzeri bir sistem oluşturulmalıdır. "  Çelenk son olarak Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, dikkat çektiğimiz sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını çizdiğini söyledi.  (AFİŞ)