Yetkililer tarafından yapılan tahliller sonucunda çamurda da SARS-CoV2 yoğun olarak bulunduğu vurgulanıyor diyen Özbucak; ''Bunda şaşıracak bir durum yok. Yapılan analiz örneklerinin sonuçlarının dünyada yayımlandığı belirtiliyor. Özellikle ekoloji mücadelesi verenler olarak doğaya müdahalenin etkilerinin yaşamımızı, geleceğimizi yok edeceğini sürekli vurguluyoruz. Virüs hayvanlardan insanlara bulaşıyor. Doğaya bu kadar müdahalenin sonucunu yaşıyoruz. Maden işletmeleri, HES, JES, termik, nükleer santraller ve taş ocakları; Yaylalarda, ormanlardan geçen otoyollar, ormanları, gölleri, dereleri yok etti. Yaban yaşam alanları daraldı. Hayvanların yaşam alanları ortadan kalkmasının sonuçlarını yaşıyoruz. Ekolojik denge bir bütündür. Doğayı insan merkezli değerlendiremeyiz. Börtü böceğin de yaşam alanları korunmalıdır. Yapılan araştırma sonucu çamurda da virüsün görülmesi durumun ne kadar kötü olduğunu gösteriyor. Ancak para hırsı canlıların yaşam hakkını geri plana attırıyor. Tahliller, raporlar dosya içine giriyor, unutuluyor. Bu çalışma, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde yapılmış. Ancak aynı Bakanlık, ormanların ve tarım arazilerin korunması için hassasiyet göstermiyor. Dünya, evren insanlara ait değil. Korumamız gerekirken kapitalizm, adım adım tüketiyor. Hastalıkların çoğunluğunun nedeni ekolojik dengenin bozulmasından kaynaklanıyor'' dedi.
Ne olmuştu?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’de koronavirüsün dağılımı- na ilişkin detaylı bilgi edinmek ve olası erken uyarı sistemini geliştirmek amacıyla, Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı koordinatörlüğünde çalışma yapılacağını duyurmuştu. Pakdemirli, koronavirüsün su ve atık sulardaki varlığının araştırılacağını ve bu konuda olası risklere karşı erken uyarı sisteminin geliştirileceğini açıklamıştı. Pilot il olarak İstanbul’un seçildiği projede çalışmalar, Türkiye’nin pek çok ilinde devam ediyor. Projenin danışmanlığını yapan Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, çalışmalardan elde ettikleri önemli sonuçları anlattı; ''En son verdiğimiz beyanatta 3 laboratuvar faaliyete geçti diye belirtmiştik. Bunlardan İstanbul ve Samsun’da çok yoğun bir şekilde analizler yapıldı. İstanbul’da giriş sularında alınan örneklere ilave olarak çamur örnekleri toplandı. Çamur örneklerindeki analiz sonuçları dünyada yayımlandı. Hatta dünyada ilk kez, çamur örneklerinden SARS-CoV2 taraması yapan ülke olarak literatürde yerimizi aldık. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Bu analizler bize gösterdi ki çamur örneklerinde SARS-CoV2 daha yoğun olarak bulunuyor'' dedi.