BURASI MÜZE DEĞİL ÇAY EVİ

Çok küçük yaşlarda eski ve antika eşya koleksiyonu yapmaya başlayan Akçay, daha sonra eski eşyaları onararak biriktirmeye başladı. İlk başlarda eski tespih ve paraları biriktirmeye başladım diyen Akçay, sözlerine şöyle devam etti; ''Daha sonraları ise biriktirdiğim eski ve antika eşyaların sayısı da çeşidi de giderek arttı. Birçok eşyayı kendim onarıyorum, eski eşyalarla içli dışlı olmayı çok seviyorum. Eski zamanları çok seviyorum ve bu topladığım eski eşyalarla o günlere geri dönüyorum. Yıllar içinde bu hobimi gören eş dost da bana destek çıktı. Şu an çay evinde sergilediğim eşyaların birçoğunu yakın çevremdeki kişiler hediye etti. Bu çay evini yaklaşık 12 yıldır işletiyorum. Evimde de eski eşyaları koyduğum bir bölüm var, sonra bu eşyaların bazılarını çay evine götüreyim, gelen müşteriler de eski günlere yolculuk yapsın diye düşündüm ve ortaya böyle bir manzara çıkmış oldu. Buraya gelenler bu eşyalara bakmaktan çok keyif alıyor, hatta bazen bu eşyaları görmek için farklı yerlerden gelen insanlar bile oluyor. Çünkü Ordu'da böyle bir çay evi başka yok. Bu da beni oldukça mutlu ediyor, sonuçta unutulup bir köşeye atılmış bu eşyaları tekrar insanların beğenisine sunuyorum. Şu an burada çeşitli tespihler, paralar, radyolar, silahlar, kılıçlar, köstekli saatler ve telefonlar var ve bu eşyaların çoğu 100 yıldan daha eski. Şu an aklıma gelmeyen bir sürü daha eşya var aslında. Ömrüm yettiğince antika eşyaları toplamaya, onarmaya ve burada sergilemeye devam edeceğim. Buraya gelince bu eşyaları çok beğenen ve benden isteyenler oluyor ama asla vermiyorum. Para teklif edenler de oluyor ama bu eşyaların benim için manevi değeri var, parayla ölçülmez yani. Bu eşyaların yeri ve evi artık burası. Dediğim gibi her geçen gün buradaki antika eşya sayısı giderek artıyor'' dedi.  ''Çay evinin önüne antika bir araç çok yakışır'' Klasik arabalara da merak duyduğunu belirten Akçay; ''Dağınık ve kötü durumda olan bir Tofaş Murat 124 bulursam hemen alacağım ve kendim onaracağım. Daha sonra da belki onu da çay evinin önünde sergilerim. Eski ve hurda araçları da tamir etmeyi ve yeniden iyi bir duruma getirmeyi de çok seviyorum. Eski ve antika olan her şey benim ilgimi çekiyor. Bunlarla uğraşırken adeta geçmişe yolculuk yapıyorum. Bu gerçekten çok güzel bir his, eski eşyalar asla bir çöp gibi atılmayı hak etmiyor. Onlara hak ettiği saygıyı ve sevgiyi göstermemiz gerekiyor'' diye konuştu.  Haber: Emrah Gemicioğlu