BURASI DA MÜZE DEĞİL BİR ÇAY EVİ

Korgan'da uzun yıllardır çay ocağı işleten Selahattin Yalmancı, iş yerinin duvarlarını yaklaşık 100 yıllık tarihi bulunan antika eşyalarla süslüyor. Çay ocağını ilk açtığı zamanlarda Yalmancı'ya bir arkadaşı hediye olarak verdiği teraziyi iş yerinde saklamasını istedi.  Bunun ardından çevresindeki insanların getirdiği eski eşyalar ile iş yerini süslemeye devam eden Yalmancı, yaklaşık 40 metrekarelik çay ocağını adeta küçük bir müzeye dönüştürdü. İçerisinde tarihi çarık, eski radyolar, fotoğraf makinesi, tarımda kullanılan eski aletler, eski paralar ve çeşitli eşyaların yanı sıra kağıtlarda yazılı olan manilerin de bulunduğu çay ocağı, görenlerin ilgi odağı oluyor. Bazı müşteriler, burada çay içmek için kilometrelerce uzaklıktan geldiklerini belirtiyor. Yalmancı, eşyaları biriktirmeyi 28 yıldır devam ettirdiğini belirterek, “Çay ocağını ilk açtığım zamanlarda arkadaşım terazi hediye etti ve iş yerimde saklamamı istedi. Terazinin adaleti temsil edeceğini söyledi ve bende iş yerimde sergiledim. Ardından bazı arkadaşlar da eşyalar getirmeye başladı. Böylelikle eşyalar çoğalmaya başladı. Bir kısmı farklı illerdeki Ordu günlerine gönderildi. 25 yıldır bir kısmı geliyor, bir kısmı da farklı yerlere gidiyor” ifadelerini kullandı.    ''Bu tarihi eşyaları para vermeden aldım'' İş yerindeki eşyaların birikmesinde müşterilerinin büyük bir etkisi olduğuna değinen Yalmancı, “Arkadaşlarım eşyalarını getirmesiyle birikti. Şu an çay ocağında yaklaşık 80 adet eşya var ama bugüne kadar gelenleri de hesaba katarsak yaklaşık 300 tane olmuştur” dedi.   “Eski günleri hatırlıyorlar'' Yalmacı, eşyaları görenlerin olumlu tepkiler verdiğini, insanların burayı fotoğrafladığını da belirterek, sözlerine şöyle devam etti; “O kadar güzel sözlerle karşılaşıyorum ki, ‘Allah razı olsun' diyenler var. Kendilerinde olduğunu söyleyip, eskiyi hatırladığını söyleyenler var. Devamını getirmek isteyen arkadaşlarım çok ama saklayacak yerim yok. Bu eşyaların hiçbirine para vermedim, hiçbirinden de para talep etmiyorum” dedi.    Haber: Emrah Gemicioğlu