“BU BAHAR BİR BAŞLANGIÇ OLSUN

Her ne kadar bahar geldi diye sevinsek de son haftalarda bahar Karadeniz`i bir süreliğine terk etmiş gibi görünüyor diyen Dyt. Gizem Ergözen, sözlerine şöyle devam etti; ''Havalar bir sıcak bir soğuk, haliyle bizler de buna uyum sağlamaya çalışıyoruz. Çalışıyoruz ama ne kadar basarili olabiliyoruz acaba. Bağışıklık yani immün sistemi güçlü olan kişiler bu sureci çok kolay atlatacaktır. Peki immün sistemi zayıf olanlar, bu mevsim geçişini nasıl atlatacaklar? Öncelikle kışın çok fazla yorduğumuz karaciğerimizi aralıklarla dinlendirip, detoksifike etmemiz gerekiyor. Kendinize haftada bir kaç gün belirleyin. Mesela 3 gün. Bu 3 günlük süre boyunca temiz beslenmeye özen gösterin'' dedi. Temiz beslenme nedir? İnsanların diyet yapmalarının, sağlıksız kilo vermelerinin önüne geçerek, daha doğru ve vücudumuz için yeterli olan beslenmeyi hedef alıyor diyen Ergözen, sözlerine şöyle devam etti; ''Bu şekilde beslenerek bir çok metabolik hastalıkların önüne geçilebileceği düşünülüyor. Bu beslenme şeklinde tema  islenmiş tüm gıdalardan uzak durmaktır. Yani topraktan gelen besinleri tüketmek, mutfakta kendi yemeklerimizi sağlıklı, doğal gıdalardan yapmaktır. Karbonhidratı mümkün mertebe azaltarak, proteinden zengin tahıllar ve kuruyemişlere öncelik vermektir. Özetle tüm işlenmiş gıdalara, yapay paketli ürünlere, hormonlu, nasıl yetiştirildiği bilinmeyen meyve ve sebzelere, yüksek früktozlu mısır şurubu eklenmiş tüm katkılı gıdalara, şekerli, gazlı ürünleri hayatımızdan çıkarmanın yolu temiz beslenmeden geçiyor. Bu çok kolay gibi görülmese de zamanla aralıklarla bu şekilde beslemeye başladığınızda hem mentol hem de fiziksel anlamda kendinizde gördüğünüz pozitif değişikliklere inanamayacaksınız. Metabolizma yaşınızı geri çekmiş olacaksınız. Daha dinç, aktif ve zinde olacaksınız. Aktarlardaki bitki çayları karaciğer temizlenmesi için güzel seçeneklerdir. Ancak metabolik hastalıkları olanlar, gebeler,bebeklere içirmek isteyen anneler ve emzikli anneler mutlaka bir beslenme uzmanına sorduktan sonra tüketmeliler.Yine porsiyonunda tüketilen meyveler. Doğru pişirme teknikleri ile hazırlanan sebze yemekleri ve püreleri, proteinlerce zengin tahıllar, kuru yemişler hayatımızda daha sık yer almalıdır. Zeytinyağında pişmiş, ızgara edilmiş yemekler, şekersiz, meyve ağırlıklı tatlılar, ev yapımı yoğurtlar, kefirler, yine evde tam buğday unu ile kendimizin yaptığı ekmekler, yağ oranına ve tuzuna dikkat edeceğimiz peynirler artık beslenmemizin bas rolü olmalıdırlar. Bu şekilde mutfak alışkanlıklarımız dahi ufak değişmeye başlayacak. Hazır paketli ürünlerin, keklerin, cipslerin bize hiç bir faydası yok. Bu GDO`lu, hormonlu, yapay gıdaların bize tek getirisi boş kaloridir. Aynı zamanda karaciğere ekstra bir yük yüklemiş de oluyoruz. Tükettiğimiz bu ürünlerin içeriğindeki vücuda zararlı olan bileşimleri karaciğere temizleyerek vücuttan atmaya çalışıyor. Ama sadece bir tane karaciğerimiz var ve sizce de hepsi ile baş edebilmesi biraz imkansız değil mi. O zaman hemen işe koyuluyoruz. Bu bahar mevsimini kendinize bir başlangıç belirleyin. Bağışıklık sisteminizi güçlendirip, yaza daha formda girmek sizin elinizde ve bir beslenme uzmanından destek alarak da daha doğru ve daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinebileceğinizi de unutmayın'' dedi.  Haber: Emrah Gemicioğlu