BOĞULMA VAKALARINDA iLK YARDIM HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Son günlerde suda boğulma vakalarının artması sebebiyle Acil Tıp Dr. Öğretim Üyesi Atakan Savrun konuyla ilgili çeşitli uyarılarda bulundu. Yapılan çalışmalarda en çok boğulma vakalarının 15-19 yaş grubunda olduğu saptanmıştır diyen Dr. Savrun, sözlerine şöyle devam etti; ''Havuzda boğulanların ise yüzde 75’ ini 0-4 yaş aralığındaki çocuklar oluşturur. Erkeklerde, kadınlara göre 4 kat daha fazla boğulmaktadır. Alkol alımı sonrası denize girenlerde, epilepsi hastası olup, denizde nöbet geçirenlerde, kalp hastalığı, serebrovasküler atak (beyin damar tıkanıklığı) olan hastalar. Aşırı efor nedeni ile yorulma, kas krampı, soğuğun indüklediği anafilaksi (çok soğuk sular için geçerli) ve intihar teşebbüsü gibi etkenler insanların boğulma sebepleri arasında sayılabilir. Çoğu insan boğulma olayını; sadece olay anında akciğerlere sıvı kaçmasından kaynaklandığını sanmaktadır. Asıl önemli mekanizma ise; sıvı kaçmasına ek olarak, laringeal spazm( solunum yollarının su yutmamak için kişinin elinde olmadan vücudun yaptığı refleks ile hava yollarının kapanması) , akciğer refleksleri ve oksijensizliğe bağlı olarak gelişen kardiyak etkiler( kalpte ani oluşan ritim probleminden ani kalp durmasına kadar giden bir tablo) sonucu boğulma gerçekleşmektedir'' dedi.   Boğulan birine nasıl  müdahale edilmelidir? Dr. Savrun; ''Yüzme bilmiyorsan ve etrafında senden başka yüzme bilen birisi varsa kesinlikle su içerisindeki kurtarılma ihtiyacı olan kişiye ilk sen müdahale etme. Belki ilk okuyuşta çok garip gelebilir ama yüzme bilmeyen biri müdahale edene kadarki süreçte kurtarılacak kişi sayısı bir iken, sizden sonra artık iki olma ihtimali çok yüksek. Bu durumda da büyük ihtimalle ilk kurtarılacak kişiye herkes odaklandığı için siz unutulan grupta olup boğulma ihtimaliniz çok daha yüksek olacaktır maalesef. Öncelikle hastanın kalbi ve solunumunun olup olmadığını tespit etmek lazım. Hızlıca yanına yaklaşıp omzundan hafifçe sallayarak, ''beni duyuyor musun, nasılsın'' şeklinde sormalıyız. Yanıt varsa rahat olalım, kişinin kalbi-solunumu durmamıştır. Hastamızı koma pozisyonu dediğimiz, hastayı sağ tarafına yatırıp, sol el baş altına konulur. Sol bacak ise dizden bükülür pozisyona alınır, sık aralıklarla bilinç durumu kontrol edilir. Ama her halükarda 112 aranıp en yakın hastaneye götürülmelidir. Yanıt yoksa; Eğer olay yerinde kurtarıcı sayısı tek kişi ise; önce 112 aranıp hızlıca olay yeri ve hasta anlatılır, sonra kalp masajına başlanır. Eğer iki ve daha fazla kişi varsa ortamda birisinin 112 aranması görevlendirilir ve zaman geçirmeden kalp masajına başlanır. Kalp masajı; kalbin duran hastaya sol el altta, sağ el üstte olacak şekilde sternum yani iman tahtasına konulur ve göğüs kafesi 5 santim ya da göğüs çapının 1/3 kadarı çöktürecek kadar derinlikte (hastanın kilo farklılığından kaynaklanıyor) dakikada 110-120 olacak şekilde kısaca saniyede 2 kez uygulanır. Kurtarıcı tek kişi ise 30 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. Kurtarıcı 2 ve üzerinde ise; 15 kalp masajı yaptıktan sonra 2 solunum uygulaması yapılır. 30 kalp masajı 2 solunum temel yaşam desteği döngüsünden 5 kez yaptıktan sonra her seferinde nabız kontrolü yapılmalıdır. Nabız kontrolü ise maksimum 10 saniye olmalı ve kalp masajına olabildiğince ara verilmeden devam edilmelidir. Nabız varsa hasta derhal koma pozisyonuna alınmalıdır. Nabız yoksa temel yaşam desteği uygulamasına aralıksız devam edilmelidir. En az 30 dakikada olmak üzere hastanın boğulma süresi, ek hastalığı ve vücuttaki yanıta göre değişebilmektedir aralıksız temel yaşam desteği yapılmalıdır. Daha önce hiç kalp masajı yapmadım, sizce yapmalı mıyım derseniz; Kalbi ve solunumu duran hastalarda kalp masajına erken başlamak çok ama çok önemli. Müdahale yapılmayan bir hastada; İlk 4. dakikada beyin hücrelerinde etkilenme başlıyor, 6. dakikada beyin hasarı olma ihtimali çok yüksek,10.dakikadan sonra beyin hasarı (bitkisel hayatta olma ihtimali) yüzde 100’ e yaklaşır. Hastanın kalbi suyun içinde durmuşsa, kurtarma süresini ve sağlık ekibinin gelmesi hesaba katılırsa 10 dakikayı geçme ihtimali çok yüksek. Bu sebeple erken ve aralıksız temel yaşam desteği uygulaması sadece hayat kurtarmaz, hayatın kalitesini de kurtarır. Yüzme bilmiyorsan ve etrafında yüzme bilen varsa, boğulana ilk müdahale eden sen değil yüzme bilen olsun. Yüzme bilmiyorsan bile, daha önce kalp masajı yapmamış olsan bile suyun dışındaki hastaya hem hayatını, hem de hayat kalitesini kurtarmak için lütfen hızlı, aralıksız ve doğru müdahale et'' dedi.