“BİZ SADECE ARACI OLUYORUZ”

Ramazan ayında birçok insanın fitre verecek birini aradığını ifade eden Bucak Mahallesi Muhtarı Abdullah Şahin; ''Fitre ve zekatlarını bizler aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine verenler oluyor. Bu konuda genelde bildiğim yoksul öğrenciler var. Ben fitre ve zekat verecek kişileri bu öğrenci kardeşlerime yönlendiriyorum. Mahallemizde yaşayan yoksul ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin, ailelerin adreslerini veriyorum ve çoğu zaman kendileri bizzat kendi elleriyle fitrelerini veriyorlar. Bu şekilde aileyle de tanışmış oluyorlar ve bir dahaki sefer biz aracı olmadan kendileri doğrudan iletişim kurabiliyorlar. Yoksul bir aileyi gösterdiğimde o aileye yardımcı olan vatandaşlarımız her sene yardımcı oluyor, bunu biliyorum. Dediğim gibi muhtarlık olarak biz sadece aracı oluyoruz. Bizler insanlara yardımcı olmak için buradayız zaten'' şeklinde konuştu.    Fitre nedir Fıtır sadakası, Ramazan Bayramı’na kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadettir. Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka, artıcı olma ve üzerinden bir yıl geçme şartı aranmaksızın nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslüman'ın vermesi vacip olan mali bir ibadettir. Fitre, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu nedenle fitreye, “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar.   Fitre ne zaman verilir Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir. Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. (Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.) Ayrıca eşler de birbirlerine zekât, fitre ve fidye veremez. Haber: Emrah Gemicioğlu