''BİR BATAKLIĞA SÜRÜKLENİYORUZ!''

İdlib'le ilgili her geçen gün yeni bir gelişme yaşanıyor ve gerilim giderek artıyor. Konuyu değerlendiren ve önemli açıklamalarda bulunan CHP İl Başkanı Av. Atila Şahin, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikada her zaman aktif olması gerektiğini düşünenlerdenim'' dedi. Bunun bir örneğini de aslında Doğu Akdeniz'deki gaz ve petrol aralamaları sırasında söylemiştim diyen Başkan Şahin, sözlerine şöyle devam etti; ''Mavi vatan diye bir kavram geliştirildi. Bizim karasularımız içerisinde olan, özellikle Kıbrıs ve çevresinde değerlendirdiğimizde o havzanın bizim olduğunu ve oradaki hükümdarlık hakkımızın asla başkasına ter edilmemesi gerektiğini, gerekirse bu uğurda savaşılması da gerektiğini söyleyenlerden birisiyim'' dedi.    ''Bu bölgenin en güçlü devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir'' Başkan Şahin; ''Şunu da asla unutmamalıyız; Atatürk'ün dediği gibi, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesinden asla vazgeçmemeliyiz. Ortadoğu tarih boyunca hep bir karmaşa içerisinde oldu. Ama özellikle Atatürk dönemindeki dış politika sayesinde biz o bölge gerçekten bir barış ortamı sağlamaya çalıştık ve sağladık da. Çünkü bu bölgenin en güçlü devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir'' dedi.    ''Bir başka ülkenin iç işlerine karışmamalıyız'' Şahin; ''Bunu yaparken bir başka ülkenin iç işlerine karışmamamız gerektiğini de özellikle söyledik. Özal dönemindeki Kuzey Irak hamleleri bizim oradaki bazı haklarımızı kaybetmemize neden olmuştu. Bugün AK Parti'nin Suriye'deki hamleleri yurt dışındaki tek toprağımız olan Süleyman Şah Türbesi'ni Türkiye'ye taşımamıza neden oldu. Kısacası bugünkü iktidar çok yanlış hamleler yaptı. Bizi yavaş yavaş Ortadoğu bataklığına doğru sürüklemeye başladı. Bu şu demek değildir; Bizim elbette ki meşru savunma sınırları içerisinde sınır ötesi harekat hakkımız her zaman var. Bunu da yapmalıyız. Irak'ta yaptık, İran'da Suriye'de yaptık. Ama bunu komşularımızla barış içerisinde, onların iç işlerine karışmadan yaptığımızda onlar da zaten buna izin verdiler. Çünkü hiçbir devlet kendi topraklarının içerisinde terörist unsurları barındırmak istemez. Onlar da bu terörist etkenlerden rahatsız olur. Ne zaman ki biz artık müdahale etmeye başladık ve burada taraf olduk, işte o andan itibaren biz bataklığa doğru çekilir hale geldik'' dedi. , ''Libya'da yaptığımızı yapmalıydık'' Ben bir dış politika uzmanı değilim, dış politikayı da uzmanlar yapmalıdır diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü; ''Ama bizim de siyaseten bir duruşumuz ve görüşümüz var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz diyoruz ki; Suriye'nin iç işlerine müdahale etmek doğru değildir. Oraya müdahale ettiğimiz anda artık karşımızda bunu bir savaş sebebi sayabilecek bir muhatap var. Kaldı ki o bölgeyi de Rusya, Amerika, İsrail, İran gibi egemen güçlerin iradesine de bırakmamak lazım. Oraya müdahil olacağız ama bunu o ülkenin meşru temsilcileriyle birlikte yapmalıyız. Nasıl Libya'da yaptık bunu, aynı şeyi Suriye'de de yapmalıydık. Yani bizim muhatabımız meşru hükümet olmalıdır. Biz rejim dışı güçlerle işbirliği yaparak aslında o silahın kendimize de dönmesine sebep olabiliriz'' dedi.   Haber: Emrah Gemicioğlu