BİLİNÇLİ İLK YARDIM HAYAT KURTARIR

İlk yardım, herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin veya ilk yardım eğitimi almış herkesin tıbbi yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır diyen Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Atakan Savrun, sözlerine şöyle devam etti; ''Trafik kazalarının ne yazık ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Ayrıca kazadan sonra doğru yapılmayan ilk yardım, hastanın mevcut halinin daha kötüye gitmesine sebep olan önemli bir noktadır'' dedi.

Bir kaza durumunda yapılması gerekenler

Savrun; ''Olay yerine gelir gelmez yapılması gereken ilk şey olay yeri güvenliğini sağlamaktır. Yola reflektörlü işaretlemelerinizi koyun, eğer yanınızda ikinci bir kişi varsa yol trafiğini düzenleme görevi verilmelidir. Olay yeri güvenliği sağlanmazsa sizde yaralanabilir yada ölebilirsiniz. Bu sebeple hem sizin hayatınız tehlikeye girer, hem de sizde yaralanırsanız artık hastaya yardım edecek kimse kalmaz. Kaza yerini değerlendirin. Acil yardıma ihtiyacı olan kişinin yanına gidin ve bilincini kontrol edin. Hastaya ‘beni duyuyor musun, nasılsın?’ diye sorulmalı ve hasta omzundan tutularak hafifçe sallanmalıdır. Yanıt yoksa hastanın boynundan, kasıktan ya da dirsek içi yüzünden nabız kontrolü yapılmalıdır. Eş zamanlı olarak hastanın nefes alıp almadığı kontrol edilmelidir. Hastanın boynunda ağrısı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Hastanın boyun travması olma ihtimali sebebiyle hasta hiç hareket ettirilmemelidir. Hareket ettirilmiş bir boyun kırığında hastanın boyun bölgesinin altında kalıcı felç olma ihtimali vardır. Bu arada 112 acil sağlık hizmetleri aranarak olay yeri adresi, meydana gelen olay, yaralı sayısı bilgileri doğru bir şekilde söylenmelidir. Hastanın hava yolu açıklığı sağlanmalıdır, ağız içinde takma diş varsa çıkarılmalı, yabancı cisim varsa alınmalıdır ve boyunu hareket ettirmeden sadece çene ileri itilerek havayolu açıklığı sağlanmalıdır ve boyun iki elle sürekli sabit tutulmalıdır. Yaralılarda kanama varsa, temiz bez temin edinilip ve yara bölgelerinde tampon uygulaması yapın. Sağlık ekipleri kaza yerine gelene kadar  hasta bilgilerini öğrenin. Yaralının kronik hastalığı, düzenli bir ilaç kullanıp kullanmadığı, herhangi bir ilaca karşı alerjisinin olup olmadığı gibi bilgiler sağlık ekiplerinin işini kolaylaştırır. Sağlık ekibi gelene kadar hasta sık aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir. Başlangıçta nabzı ve solunumu olan hastanın bir süre sonra kalbi ve solunumu durabileceği akılda tutulmalıdır. Eğer hastanın nabzı yoksa, kalbi durmuş ise hastaya kalp masajı başlanmalıdır'' dedi.

Kalp masajı nasıl yapılır?

Savrun; ''Kurtarıcı tek kişi ise 30 adet kalp masajı yapılıp, 2 adet kurtarıcı soluk verilmelidir. Kurtarıcı sayısı 2 ve üzeri ise; 15 kalp masajı uygulanıp 2 kurtarıcı soluk verilmelidir. Kalp masajına başlamadan önce yukarda sayılan büyük damarlardan bakılarak nabzın alınmadığından emin olunmalıdır, eğer nabzı olan bir kişiye kalp masajı yapılırsa; çalışan kalbin durdurulmasına sebep olabilir. 15 masaj ve 2 soluk vermede işleminden 5 kez yapılması sonrası hastanın nabzı ve solunumu kontrol edilmelidir. Eğer nabzı varsa masaj bırakılır. Nabız ve solunum yoksa kalp masajı ve kurtarıcı soluk verme işlemine devam edilmelidir. Kalp masajına ne kadar az ara verilirse hastanın hayata tutunma oranı artmaktadır. Yapılan araştırmalarda yeterli müdahale yapılmayan kardiyopulmuner arrrest vakalarında yani kalbi solunumu durmuş vakalarda 10 dakika sonra beyin ölümünün gerçekleşmeye başladığı bilinmektedir. Doğru yapılan ve ara verilmeyen kalp masaj uygulaması hastayı hayata tutunmasını sağlayan en önemli uygulamadır'' dedi. Haber: Emrah Gemicioğlu