Her yıl aralık ayında belirlenen asgari ücret konusundaki zam tartışmaları bu yıl erken başladı. Asgari ücret zammı son günlerde milyonlarca çalışan tarafından merak ediliyor. Yılın sonuna doğru yaklaşırken yeni senede asgari ücret zam görüşmeleri ise merakla beklenmeye başlandı. Konuyu değerlendiren ve önemli açıklamalarda bulunan Tek Gıda İş Ordu Temsilcisi Ali Öner, şu ifadelere yer verdi; “Asgari ücret en az ödenen ücret seviyesidir. Çalışanların bu ücretin altında emeğini satamayacağı anlamına da gelir. Bu ücret ülkede belirlenen açlık sınırının altında olamaz. Ekim ayı açlık sınırı 3 bin 93 lira. 2021 yılı asgari ücreti 2 bin 825 lira 90 kuruş. Yani ülkemizde asgari ücret bile açlık sınırının altında kalmıştır. Bu ücretleri belirleyenler kendi maaşlarını 15 saniyede ‘elini kaldır indir, kabul edildi’ diye belirlerken, asgari ücretlinin maaşını 2 ay boyunca belirlemek için toplanırlar ve tiyatro oynarlar. Bu ücret; hükümet, işveren ve işçi kesiminin masaya oturmasıyla belirlenir. Ancak gerçekte bu böyle değildir. Hükümet yetkilileri tarafları toplar ve konuyu masaya getirir. Sermaye rakamı belirler, işçi kesimi şerh düşerek kabul edilemez olduğunu söyler. Hükümet rakamı açıklar. Açıklanan rakamlar her zaman hayal kırıklığıdır ama yapacak bir şeyi olmadığına inanan toplumlar yaratıldığından herkes bunu kabul etmiş gibi gözükür. Yani bir orta oyun oynanır. Açıklanan programların hiçbirinde emekçi yoktur, çiftçi, üretici, memur, emekli ve işçi yoktur. Acı reçeteye gelince bütün acılar işçiye, emekliye, çiftçiye, esnaf, memur ve üreticiye yüklenir” dedi.
“Birçok ülkede asgari
ücret fiyatları o ülkenin yaşam standartlarının üzerinde”
Asgari ücret tespit komisyonu toplanmış ve bir karar verecek diyen Öner, şu ifadelere yer verdi; “Asgari ücret bir işçinin 4 kişilik ailesini, konut, gıda, sağlık, eğitim, giyim ve ulaşım gibi temel esasları sağlaması ve hayatını idame ettirmesi için hesaplanır ve hükümet tarafından ilan edilir. Açlık sınırının altında kalmış bir ücretle sosyal barışı sağlayamazsınız. Bir ülkenin çalışanlarının yarısından fazlasını asgari ücrete mahkum ederek kalkınma modeli zengin bir ülke yaratamazsınız. Avrupada şu anda emekliye verilen emekli maaşının iki katı çocuk parası veriliyor. Asgari ücret bazı devletlerde saatlik bazı devletler de ise aylık açıklanır. Açıklanan her rakamı o ülkelerde yaşam standartlarının üzerinde olur. Açlık sınırının altında bir ücret asla olmaz. Hani her daim işçinin önüne konulan biz Avrupa’dan daha iyiyiz söylemleri var ya tamamen safsata ve algıdır. İşçi kardeşlerim şunu bir anlayın artık, bizi kimsenin kıskandığı falan yok. Avrupa'da asgari ücret tüm çalışanların yüzde 3 ile 5 arasındayken bizde ise tüm çalışanları yüzde 50’sini geçmektedir. Avrupalının yüzde 3’ü asgari ücretle çalışırken bizde ise çalışanların neredeyse tamamını asgari ücretle çalışması için planlar yapılmaktadır. Bir ülkenin eğitimli kesimi, üniversite mezunları bile ‘ne iş olursa yaparım’ durumuna düşmüştür. Gelecek kaygısı yaşamaktadır. Okutup eğittiğimiz gençler sokaklarda boş gezerken, işsizlik korkusuyla asgari ücretle çalışmaya mecbur bırakılmaktadır.Bu güzel ülkenin gençleri kendilerini Avrupa'ya atmak için her şeyi denerken, biz onları asgari ücret korkusuyla terbiye etmeye çalışıyoruz” dedi.
“Gerçek enflasyon yüzde 50’nin üzerinde, asgari
ücret 270 dolara düştü”
Öner; “Bir yıl içinde bu ülkede gerçek enflasyon yüzde 50’yi geçmişken mevcut asgari ücretlerin nasıl eridiğini yaşayarak görmekteyiz. Asgari ücret 270 dolara düştü ve belki de bu haber yayınlandığında 250 dolara düşmüş olacak. Çin bile asgari ücrette bizden neredeyse 75 dolar fazla ücretle işçi çalıştırırken yeni yılda yapılacak asgari ücreti tartışıyoruz” dedi.
“Asgari ücret vergisi kalkmalı”
Çözüm belli diyen Öner; “Asgari ücretten vergiyi kaldırın ve vergiyi devlet üstlensin. Ülkenin gerçekleri göz önünde bulundurulsun. Hal böyleyken kazancından vazgeçmeyenlerin hırsı ile ortak paydada buluşamıyoruz. Gerçekleri balçıkla sıvayamazsınız. Bu ülkede çalışan kesim maalesef büyük bir imtihana tabi tutulmaktadır. Kiralar, gıda ve zorunlu şeyler neredeyse yüzde 30 ile yüzde 150 arasında artmışken bir yıldır özellikli de pandemide işsiz kalarak devletinden beklediği desteği göremeyen işçi ve emekçiler artık sıfırı tüketmiştir” dedi.
“5 binin altındaki rakam yeni zamlarla eriyecek”
Öner; “Şimdi devletimiz ve işveren zor günlerde veremediği bu desteği bu asgari ücret döneminde vermelidir. Asgari ücret net 5 bin lira olmalıdır. Bundan aşağısı yeni yılın ilk ayındaki zamlarla zaten eriyecektir. Devletimiz çalışanlarını sermayenin karşısında ilk defa yalnız bırakmamalı ve desteklemelidir. Orta oyunu oynamak yerine gerçeklerle yüzleşmeli ve kendini sorgulamalıdır. Artık güneşi sıvayacak kadar balçık kalmadı yani güneş artık sıvanmıyor. Onun için rakamlarla hiç uğraşmaya gerek yok çünkü bu ülkede rakamlar günlük değişmektedir. 20 milyon çalışanın olduğu bir ülkede işçiler ve emeklilere aslında patronun kendisi olduğunu ve kimi isterse göreve getireceğini hatırladığı gün her şey değişecek. Artık helalleşme zamanı geldi” dedi.