ASAKİR-İ ŞAHANE PALASKALARI ORDU'DA HAYAT BULUYOR

20 yıl yurt dışında yaşadıktan sonra ülkeye dönen ve 1 yıldır Altınordu'daki atölyesinde deri üzerine çalışan Şekip Duran, Çanakkale'de savaşan kahraman askerlerimizin kullandığı Asakir-i Şahane palaskalarını aslına uygun olarak yeniden yapıyor. Çanakkale Savaşında can veren şehitlerimizi yad etmek için bu kemerleri yapmaya başladığını ifade eden Deri Ustası Şekip Duran; ''Deriden birçok şey yapıyorum ama çok hassas olduğum, üzerinde çok zaman ve emek harcadığım bir çalışma olan Asakir-i Şahane kemer tokası benim için en özel çalışmalarım oluyor. Çanakkale Savaşında düşmana karşı mücadele eden askerlerimizin kullandığı bu palaskaların tokasında hilal şeklinde Osmanlıca 'Asakir-i Şahane' yazar ve Padişahın Askerleri ya da Şahane Asker anlamına gelir. Asakir-i Şahane palaskalarının birebir aynısını tekrar atölyemde yapıyorum. O zamanlar kullanılan malzemelerin aynısını kullanarak aslına uygun halde yaptığım Asakir-i Şahane tokalı palaskalara tekrar hayat veriyorum. bartın escort Yaklaşık 3 yıldır bu işle uğraşıyorum ve bu kemerleri yaparken tıpkı o günlerde uygulanan teknikleri uyguluyorum'' dedi. Sözlerine devam eden Duran; ''Ben askerliğimi Gelibolu'da yaptım. O bölgedeki siperlerde yapılan bir kazı sırasında bu palaskaların topraktan çıkmış halini gördüm. O zaman kendi kendime; ben bu palaskaları yeniden ayağa kaldıracağım ve yeni nesillere aktaracağım dedim. En güzel yanı ise Çanakkale'de bizler için, vatanı için canını feda eden şehitlerimizi yad etmiş oluyoruz'' dedi. Bu palaskalar 100 yıl dayanıyor Ham deriyle birebir aslına uygun olarak çalıştığım için bir adet Asakir-i Şahane palaskasının yapımı 3 gün sürüyor diyen Duran; ''Asakir-i Şahane palaskalarını ham dana derisinden yapıyorum, çünkü orijinali de böyledir. Ayrıca toka kısmı da pirinç dükümden yani o günlerdeki malzemenin birebir aynısı. Derinin ömrünü uzatabilmek için özel bir solüsyonla yağlıyorum. Bu sayede yapmış olduğum palaskaların ömrü yaklaşık 100-150 yılı buluyor. Çanakkale Savaşında savaşan askerlerimizin kullandığı bu palaskalar günümüzde bile neredeyse hiç bozulmadan hala gün yüzüne çıkıyor'' dedi.  Özel Haber: Emrah Gemicioğlu