ADIGÜZEL TOPA TUTTU

Yaşananları “ihanet” olarak niteleyen Adıgüzel, yaptığı açıklamada şunları ifade etti; “Kartel istediğinden fındık alıyor istediğinden almıyor. Kendisi ile işbirliği yapmayan tüccarı sanayiciyi cezalandırıyor. Ya benimle beraber davranırsınız, ya da size yaşama hakkı vermem diyor. Hükümet ve Rekabet Kurumu ise seyrediyor. Gelinen nokta fındıkta mafya düzenidir. Mafyanın başı Ferrero tetikçiler yerli taşeronları.Milli hassasiyeti olan yerli alıcıların bu çetenin kıskacı altında fındık alamıyor olması fiyatı aşağı çekiyor. Olan hem üreticiye, hem ulusal firmalara oluyor. Elin oğlu gelmiş memleketin içine ediyor. Aciz tarım bakanı seyrediyor. Rekabet Kurumu seyrediyor. Bu tarım bakanı bu uluslararası rant çetesinin talimatlarını uygulamaktadır. Daha dün söyledik sahte bala müdahale etmeyen, sahtecilere göz yuman bu tarım bakanı balın tadını, fındığın adını yerle yeksan etmiştir. Derhal istifa etmelidir. Rekabet Kurumu tüm olan biteni seyrediyor. 3 yıl önce bu kuruma başvuru yaptık. 1,5 yıl bekleyip tam fındık sezonu öncesi fındık karteline arka çıkmıştı. Hiçbir araştırmaya gerek yok demiş, rapordaki rakam sütunları boş bırakılmıştı. Bizden de gereken cevabı almış, yaptıkları ihaneti Türk Milleti’nin önünde ifşa etmiştik. Bugün fındık piyasasındaki gelinen tablonun çok daha vahim oluşu, o günkü haklılığımızı ispat ediyor. O gün, karteli aklayan ve adeta iyi hal kâğıdı veren kurum üyeleri bundan bizatihi sorumludur. Bugün gelinen vahim durum nedeniyle dün yine Rekabet Kurumuna başvurduk. Eğer bu şirkete müdahale edilmezse, başvurumuza ivedilikle cevap verilmez iş yokuşa sürülürse, bilinmelidir ki üç yıl önce olduğu gibi Rekabet Kurumu da bu şebekenin ortağıdır. Kendi ulusal firmalarına kredi ve teşvik vermeyen bu ucube hükümet, bu yabancı şirket eaferin iyi yapıyorsun diye üstüne bir de bizim paramız ile teşvik vermiştir. Türkiye'de yeterince (hatta fazla bile) fındık kırma fabrikası varken, Düzce'de ilave fındık kırma fabrikası kurmasına yardım için bu şirkete bu hükümetin 600 milyonluk teşvik vermesi de intihardan öte ihanettir. Bu yabancı şirketin kabuklu fındık alması ve piyasa ile oynaması engellenmelidir ve piyasa hâkimiyetine son verilmelidir. Eğer bu yapılmaz ise büyük çoğunluğu kapanan fındık sanayisinde kalan yerli firmaların da kapanmasına ve on binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacaktır. Fındıkta gelinen nokta birçok üretici, tüccar ve sanayicinin ifadesi ile Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir noktadır. Devletin taban fiyatının oldukça altında serbest piyasa fiyatı organize bir şekilde düşürülmektedir. Bu rekabet kurumunun hala daha seyretmesi ayrıca incelenmeye muhtaçtır. Rekabet kurumu yabancı bir şirketin Türkiye'deki çıkarlarını gözeten kapitülasyon icra heyeti değildir. Milli sanayi ve ticaretin tarafı olmalıdır. Eğer bu ülkedeki namusu ile iş yapan ulusal firmalar haklarını aramak için topyekûn adliye kapılarına taşınıyor ise er ya da geç önce kanun karşısında, vakti gelince de millet önünde hesap vereceksiniz. Bu ülkede yangın varken görmezden gelenlere söylüyorum.  Şunu bilin ki, bu yangının zararını sadece üretici, tüccar ve sanayici  ödemeyecek. Bu mafya, fındık piyasasının altını üstüne getirirken taşeronluk yapan ayak takımı, bu vampirlerin terini alan, peçete tutan her kim varsa, bürokrasideki ihanet odakları dâhil yaptığını yanına kar bırakmayacağız, vallahi ve billahi. Bu devir de geçecek, kimse ilanihaye değil. Elin oğlu başka bir formatta bizim ilkelerimiz ile yine gelir işini yapar da, siz bürokrasidekiler de dâhil satılmış vatan hainleri, o gün dâhil bu hesabınız kapanmayacak. Sadece siz de değil yedi ceddinizden bu ihanetin hesabını sormazsak namerdiz” dedi.